Çünkü hemen hemen her evde bir insan vardı, vijdanında canlı sevgisi olan sana karınca kararınca bakıp beslerdi.
Bunların içinde elbette hayvan sevgisinden mahrum olan kendince hayvanlardan nefret ettiğinden bir lokmacık ekmeği sana yesin diye vermeyip çöpe atanıda gördük.
Bir milletin büyüklüğü ve ahlaki gelişimi, hayvanlara olan davranış biçimi ile değerlendirilir. demiş,
Mahatma gandhi
Dört yavrunu birden aynı gün kaybettiğinde zehirleyip öldürenide bilemedik aramızdaki bu cani ruhlu insan müsveddesinin kim olduğunu…
Hayvanlara karşı acımasız olan, iyi bir insan olamaz. diyor,
Arthur Schopenhauer
Ve sen bir başına kaldığında ıpısız köyde kış boyu ne yer ne içer diye düşünen olmadı. Belki yazdan toprağa gömdüğün kuru ekmekleri çıkarıp yiyerek tutunmuştun hayata…
Çünkü bir gün sana ekmek verdiğimde bölünmemiş yarım ekmeği yemeden götürdün, yavrularına mı götürüyor diye seni takip ettiğimde bir samanlığın avlusuna götürüp gömerken kızım ne yapıyorsun dediğimde adeta ağlar gibi inleyerek bir şeyler demeye çalıştığını o hüzün dolu bakışlarını gözlemledim o an hiç gitmedi belleğimden
Kışları köylerde kimse kalmadığından karlı soğuk kış günlerinde demek ki dedim bu yazdan toprağa gömdükleri yiyecekleri bulup çıkarıp yiyerek hayata tutunuyor bu canlılar diye düşünmüştüm.
Yan Mahallede ikâmetgah eden arkadaşa seni sormuştum Alaş oraya geliyormu diye?
Geldiğini söylediğinde sevinip sana İstanbuldan mama göndermiştim mağdur olmasayın diye…
Her gün saat 11- 11.30 gibi mamanı yedikten sonra yine kışın içinde insan olmayan evleri beklemeye gittiğini belirtmişti arkadaş.
Baharın gelip seni sağ gördüğümde sevinmiştim, yürüyüşlere gittik birlikte günlerce km.lerce…
Her yürüyüşten geldikçe yemeğini yiyip mutlu olurdun, insana gülümseyen bakışınla sevgini hissettirendin,vucut dilinden anlatırdın dilin dönüp konuşamasanda…
Sen öylesine candan samimi sevgisi çıkarsız bir can dosttun.
Önce duyma yetini yitirdin sonra yemeyi bıraktın günden güne zayıf düştün ve kaçınılmaz son ayrılıp gittin aramızdan.
Belkide insanların günlük çıkar ve menfaatine göre insanlarla olan ilişkilerini belirlediğinden, şöyle ifade etmiş üstat Aziz Nesin
“İnsanın insanlardan kaçışıdır, hayvan sevgisi.”
Hayvanseverler özel bir insan türüdür; ruhu cömert, empati dolu, belki biraz duygusallığa meyilli ve en az bulutsuz bir gökyüzü kadar kocaman yürekli.
John Grogan
Umuyorum ve temenni ediyorum ki, üstte tanımlanan sözde ki, insanların sayısı artsın eksilmesin.
Sen yoksun artık şu fani dünyada artık sadece bir anı hatıra olarak resimlerdesin “Şimdi yalnız resimlerde eski dostlar.” diyor ya Aşkın Hüznün Sevdanın Şairi Ümit Yaşar Oğuzcan
Bu guzide Şairimizi Anmışken onun güzel bir dörtlüğü ile bitireyim yazıyı
İnsanlar ve Hayvanlar
Yalan söyler dilleri yok
Çalan, döven elleri yok
Görgüleri, tahsilleri yok
İftira etmezler
Dedikodu bilmezler
Şu zavallı hayvanların
İnsana benzer halleri yok…
Katılın!
Yorumlar