BENLİK ALGISI

Benlik algısı, bireyin kendini ne şekilde algıladığını ifade eder Ve diğer insanların onunla ilgili görüşleriyle birlikte şekillenen bir süreçtir. Bu süreç İçerisinde, birey diğerlerine karşı olumlu bir imaj oluşturmak ister ve bu olumlu imajı Sürdürmek için davranışlarda bulunur.

Diğer bir ifadeyle,

Bireyin kendisine ait olan nitelik ve davranışlarına ilişkin inancının bütünüdür. Psikolojik, sosyolojik ve fizyolojik faktörlerden etkilenir ve yaşam döngüsünde Önemli bir rol oynar.

Ayrıca bireyin, kendisi hakkında ne düşündüğünü, kendisini nasıl Değerlendirdiğini ve algıladığını açıklar. Bireyin deneyimlerini içerir ve deneyimlerine Verdiği değerleri yansıtır . Çocuklukta oluşmaya başlayan benlik Algısı yaş ilerledikçe daha da zenginleşir. Bireyin sahip olduğu özellikleri, onu Diğerlerinden ayıran nitelikleri ve yeterliliklerini nasıl algıladığının tümünü içerir

Benlik algısı, bireyin hem dünyayı hem de kendi davranışını nasıl algıladığını Etkilemektedir. Kendini güçlü ve becerikli biri olarak algılayan bir birey, kendisini Güçsüz ve beceriksiz biri olarak algılayan bir bireyle kıyaslanırsa, ikisinin dünyayı algılama biçimleri ve davranışları birbirinden çok farklıdır. Bir birey son derece

başarılı ve saygın olabilir, ancak kendisini başarısız olarak algılaması benlik algısıyla ilgilidir.Benlik kavramının gerçekliği yansıtması gerekmez. Benlik algısı, bireyin kendini değerlendirirken kullandığı tutumun yönüne bağlıdır. Bireylerin kendilerini algılayış tarzları, kendilerini nasıl gördükleri

birbirlerinden farklılık gösterebilmektedir. Bir bireyin kendini değer görmeye lâyık biri olarak hissetmesi, yeteneklerini göstermesi, başarmaya olan inancı, kendisiyle gurur duyması, çevresindekiler tarafından takdir edilmesi, kendini sevmesi ve sahip olduğu özellikleri olduğu gibi kabul etmesi olumlu benliğin işaretlerindendir.

Birey,

kendi benliğini hangi yöne yönlendirir ise, algıları da o yönde olmaktadır. Bu değerlendirmeyi yaparken bireyin kendi ile ilgili fikirleri olumlu ise, benlik algısı yükselmekte; olumsuz yönde ise benlik algısı düşmektedir. Öte yandan benlik algısının oluşumunda, bireyin etkileşim halinde olduğu kişilerin tutum ve davranışları da önemli rol oynamaktadır.

Bireyin kimlik oluşturma aşamasındaki kazanımları ve çevresi üzerinde hakimiyet kurma ihtiyacını tatmin etme düzeyi üzerinde de durulmuştur.

Horney; “bireyin kendini gerçekleştirmesini engelleyen olumsuz çevresel faktörlerin,

yalnızlık ve aşağılık duygularına yol açtığını ve bireyin kendi gerçek benliğine

yabancılaşmasına neden olduğunu” belirtmiştir. Bu sebeple bireyin hem kendi

düşünceleri hem de çevre etkeni benlik algısı oluşumunda önemli faktörler olarak

bilinmektedir.

Bireyin benlik algısı düzeyi ne kadar yüksek ise ruh sağlığı da o derecede yerinde

demektir. Çünkü olumlu benlik algısına sahip bireyler, kendilerine

güvenirler ve değerli hissederler. Çocukluk dönemi benlik algısının olumlu

gelişiminde önemli bir yer tutar. Bu dönemdeki yaşantılar, bireyin kendi hakkındaki

kararlarını ve değerlerini oluşturur. Eğer çocukluk döneminde, sağlıklı benlik algısı

gelişimine destek verilmez ise ergenlik döneminden itibaren benlik algısı için ciddi

sorunlar ortaya çıkabilmektedir

3. Benlik Saygısı (Öz Saygı)

Bir bireyin kendi değeri hakkındaki bütünlükçü öz değerlendirmesi ya da hissi öz

saygı olarak tanımlanmaktadır. Kendinden memnun olmayı ve kendini

olduğu gibi kabul etmeyi içeren olumlu bir özelliktir.

Öz saygı,

benlik algısının bir boyutudur. Bireyin kendisi ile ilgili algısından yola çıkarak,

kendisini kabul veya red kapsamında kendisine verdiği değerdir. Çocukluk

döneminde, temel güven duygusunu oluşturan aile ve çocuğun sosyal çevre ile

etkileşimi sonucu öz saygı ve öz yeterlilik duygusu oluşmaktadır. Benlik saygısı kişilik değişkenlerinden biri olarak ele alınmaktadır. Temel

olarak bireyin kendisinden duyduğu memnuniyet olarak tanımlanabilir. Bireyin dış

görünüşüne, kişilik ve psikolojik özelliklerine ilişkin algısının bir ifadesidir. Ayrıca

bireyin akademik, sosyal ve özel hayatını etkileyebileceği düşünülmektedir.

Birey kendisini çeşitli yönlerden değerlendirerek bir sonuca ulaşır ve kendisi ile

ilgili bir karara varır. Benlik kavramının beğenilip benimsenmesiyle benlik saygısı

oluşur Benlik saygısı erken yaşlarda oluşmaya başlar, yaş aldıkça ve

yaşam dönemlerine göre değişkenlik göstererek şekillenir. Mesela evlenme, boşanma,

yaşlanma, aileden uzakta ya da ayrı yaşama gibi çeşitli dönemlerde bedensel,

psikolojik ve duygusal olarak yaşanan değişimlerin yanı sıra bireyin benlik kavramı

ve benlik saygısı da farklılaşmaktadır. Ayrıca, benlik saygısı etkileşim halinde olunan

çevreden özellikle aile, arkadaş grupları ve yaşıtlarından olumlu ya da olumsuz olarak

etkilenmektedir.

Rosenberg’e göre benlik saygısı, bireyin kendi ile uyum halinde olması ve kendi

yaptıklarından memnun olması durumudur. Benlik saygısı yüksek olan bireyler

kendilerini başkalarından üstün tutmamakta, kusursuz olduklarını düşünmemekte, çok

kabiliyetli ya da başarılı oldukları ile ilgili duygularını ifade etmemektedir. Bu

bireyler, kendilerini toplumun kıymetli bir ferdi olarak bilmektedirler ve kendilerine

saygı duymaktadırlar. Ayrıca benlik saygısı yüksek olan bireyler

kendine güvenen, olumsuz ve zayıf yönlerinin bilincinde olan bireylerdir. Değişime

açıktırlar ve kendilerinde gördükleri eksiklikleri gidermeye çalışırlar. Yeni şeyler

üretme, olumsuz durumlarla baş edebilme ve stresi tolere edebilme gibi özelliklere

sahip oldukları görülmüştür

Benlik saygısı düşük bireyler ise, genellikle yapay olumlu bir benlik tavrı içinde

görünmeye çalışırlar. Kendisini diğer bireylere kanıtlamak için umutsuz bir çaba

içindedir veya reddedileceği düşüncesiyle korkmaktadır. Başka insanlarla etkileşim

kurma konusunda endişe etmektedirler. Bu bireyler, toplumda kendi içine çekilebilen

ve kendisiyle az gurur duyan bireyler olarak karşımıza çıkar

Benlik saygısı düşük bireyin kendine güveni azdır, kolaylıkla ümitsizliğe kapılır. Bu

nedenle olumsuz ruhsal belirtiler görülme olasılığı daha yüksektir. Bu bireylerde, öz

güven eksikliği görülür ve sorumluluk almaktan, yeni şeyler denemekten kaçınırlar.

Ayrıca övgü ve eleştirileri kabullenmede zorluk çekerler ve bağımlı kişilik yapısına

sahiptirler. Başarısızlık karşısında kendini değersiz hissedebilmektedirler. Düşük

benlik saygısına sahip bireylerin gelecek ile ilgili düşünceleri de olumsuzdur

Düşük öz saygı, genç yetişkinlerin sorunlarının sebebi

olarak görülmemektedir. Asıl neden, birçoğunun çocukken yaşadığı zor koşullardan

kaçamamış olmasıdır

2.4. Benlik Sunumu

Benlik sunumu, bireyin yaşam amaçlarına uygun ya da olumlu bir izlenim

yansıtmak amacıyla planlanmış bir biçimde davranma ve kendini ifade etme durumu

olarak tanımlanmaktadır. Bireyin, hem kendisine hem de dışardan onu izleyenlere,

kendisini daha iyi gösterme isteğini ifade eder Başka bir ifade ile,

bireyin kendiyle alakalı bilgilerini paylaştığı ve sergilediği performansları diğerlerine

iletme ve bunu sürdürme eylemidir. Değişen ve gelişen iletişim teknolojileriyle birlikte

oluşan yeni iletişim imkanları benlik sunumu için yeni bir ortam oluşturmuştur

Goffman, bireylerin kişilerarası etkileşimde istenilen benliği

sunmak amacıyla ne şekilde performans gösterdiği, sahne önü ve arkasındaki

tavırlarını kıyaslayarak tiyatroyla bağdaştırmaktadır. Ayrıca, etkileşimde bulunanların

aktör olarak görüldüğü üzerine vurgu yapmaktadır. Bu açıdan bakıldığında, bireyler

benliklerini sunarken diğerleri üzerinde bir imaj oluşturma planı benimseyip onu

istedikleri gibi yönlendirmek için çabalamaktadır. Goffman’ın benlik sunumu

yaklaşımında, performans ve vitrin konsepti öne çıkmaktadır. Goffman’a göre

performans, bireyin gözlemleyen topluluk önünde geçirdiği süre boyunca gösterdiği

ve izleyiciler üzerinde etki bırakan tüm faaliyetleri; vitrin ise performansı sergilerken,

birey tarafından bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde kullanılan kalıplaşmış ifade şekilleri

olarak açıklanmaktadır.

Alışık olunulan durumlarda, benlik sunumu bilinçli bir çaba sarf etmeden

gerçekleşir. Alışkın olunmayan durumlarda, mesela etkilemek istenilen insanların

olduğu bir ortamda ya da romantik olarak ilgilenilen birisi ile konuşurken, yaratılan

izlenimler konusunda kaygılar oluşmaktadır ve birey bu durumda iyi bildiği bir

arkadaşının yanında davrandığından daha farklı davranabilir.

Bireylerin

benlik sunumları bir ihtiyaç olarak düşünülmektedir. Bu ihtiyaçlarını karşılamak için,

gündelik yaşantılarını gerçek ya da sanal bütün ortamları kullanarak sunarlar. Facebook gibi sosyal ağ içerikleri benlik sunumu için yeni bir ortam

sağlamaktadır. Kullanıcılar profillerinde ne tür resimleri, etkinlikleri ve ilgi alanlarını

gösterecekleri konusunda çok dikkatli davranırlar. Ayrıca, benlik sunumu ruh halini

beklenmedik bir şekilde iyileştirebilir.

Ali Çaputçu

Katılın!

Hoşgeldiniz
Yazılarınızı, Şiirlerinizi, Videolarınızı, Resimlerinizi Paylaşın

Yorumlar

Henüz yorum yok
×