Bir garip Sevda

Bir garip sevdalıyım

O yüzdendir yüreğimin suskunluğu

Yutkunuyorum kırık hayaller

Dökülüyor gözlerimden

Akşam gün batımında

Soluyor kapımdaki begonvillerim

Akşam sefaları küsüyor

Kapatıyor gözlerini

El ayak çekilince

Özlemler duyuyor bahçemdeki ıhlamurlar

Kapı aralığından sazan baharı bekler

Ah begonvillerin aşkı

Ah akşam sefamın küskünlüğü

Rüzgarına kapıldım düşen yaprağının

Suskunum durgunum ezberimde sadece suretin

Tılsımını kaybetmiş baharın

rengi nasıldı sormadan önce

BE AŞK

En sonunda yaptın yapacağını,

Rezil rüsva eyledin beni.

Hayatım zillesini yine attın

Be aşk.

Keşkeler kelepçeli yüreğimde

Göz pınarlarım kurudu ağlamaktan.

Aldattıkça böbürlenir övünürsün

Zalimlikte üstüne yoktur

Be aşk….

Göz göz oldu gönlüm

Acıdır her sözün senin

Her gün öldürdün sen

Bir aşk…

Sen vurdukça akıyor canım

Sızlıyor bak sol yanım.

Zevkten dört köşesin

Bir aşk..

Sararıp soldu yüzüm

Döndü gazele gönlüm

Varlığımın katilisin

Be aşk…

Toz pembe sandığım dünyamda

Naz çekmekten yoruldum

Şımardıkça coştun

Ve aşk…

Çok havalanma düşersin

Bir zalimin elinde

Mazluma dönersin

Bir aşk…

ZAMANIN UCUNDAN

Bazen ağır akar zaman,bazen tutup ucundan yakalamaya çalışırız.Yapacak işler,yahu ne zaman akşam oldu demeler,vaktim olmuyor diye yakınmalarımız alır gider başını. Bazen bırakırız oluruna çizdiği yolu izleriz. Bazen dünyanın Ağıllı yaşamına kapılir düşünmeden yaşarız yarını.

Bazen gözlerimizi kapatıp dilediğinizce hayal kurarız,bir dilek tutarız dönen zamanın başında bir mumu üflerken.Bir mutluluk yolu serilir önümüze, üstelik öyle bir yol ki baharı yaşarcasına  şen.Kır bahçesinde yudumlar gibi yudumlarız sevgiyi,çam kokusunu çeker gibi aşkı çekeriz içimize.

Bazen ağır akar zaman, bazen yakalarız ucundan geçte olsa….

Ölü sevdam

Gökyüzünden külleri yağıyor,
Ölü sevdamın.
Soğuk dudaklar, donuk gözler,
Acıdan yalnızlığa bürünmüş,
Yürek suskunluğu var şehrimde.
Fısıldıyor Kuru yapraklar,
Hazan ile gelen hüzün yığınları.

Bir yanda geçilmez şehrimin kayıp gölgeleri
Bir yanda ölü toprak çığlıklarını.
Topluyorum beyaz heybeme.
Derin denizlerin köpüklerinde yıkıyorum
Kırk katı lime lime yüreğimi.

Dilsizim ,sözsüzüm.
Şarkılar susuyor unutuyorum
Bir sükut var şehrimin her köşesinde.
Kızılıp görünüyor Ufuk çizgim
Ah değişmeyen kaderim
Dizlerimin bağını çözüyor.
Yok oluşlar düş kaçıkları gölgemi kaybettim şehrimin gecelerinde.

SaniyeKara

Sisli geceler

Hasretinden ne çıkmazlara sattığımı,
Ne rüzgarlara karşı estiğimi,
Yeşilliklerin bedenimi sardığını,
Bir anlatabilseydim keşke,
Keşke gözlerinin maviliğine saklanabilseydim,
Yalnızlığın eteğinin kıvrımına düşmeden,
Sessiz sessiz çaresiz,
Bir çare çığlıklarına duydum sana hasretimin.
Sana yangınlarımın çoğaldığını hissettim yüreğimde.
Gördüm yaşamadım karanlığın ışığında hayalini.
Islanmışım sesli yalnız gecede.
Yağmur ıslatır mı sanırsın bededenimi.
Bir ben kaldım tek başıma bir ben kimsesiz.
Kirpiklerimde zerrelerini kuruttum.
Sisli gecelerde sisli gecelerde.
Saniye Kara

Sol yanım

Sol yanımın ıslak kaldırımlarında
Yürüyorum yalın ayak.
Batıyor orada kendileri yalnızlığım
Ananın Eylül koydum hazanımsın
Döküyorum yarım kalan düşlerim
Yollarına yalnızlığım
Üşüyorum yazdığım şiirlerde
Kaç ak düştü her dizesinde yalnızlığının
Zamansız olduğu gözümdeki ferim
Tenimdeki ecel terim
Geri getirmiyor mutluluğunu yalnızlığımın.

Şehrim ağlıyor

İşte yine
Şehrim ağlıyor
Düşüyor damlalar sokağına
Karışarak geçmiş ile bugüne
Niceleri yitmiş vermiş son
Solmuş bir bir gölgeler köşelerinde
Kaldırım çiçekleri düşmüş kuytularına
Kelimeler anlamını yitiriyor hece hece
Haykırsa duyulur mu
Düşlere yön veren özlemlerin geceyi delen iniltisi
Geçmişinden arta kalan zamana uyanıyor
Yüzüyor ruhu karışarak
sel sularına
İşte yine şehrim ağlıyor

×