Merhaba!
Değerli yazarımız, sizi daha iyi tanımamız için bizlere kendinizden bahseder misiniz?
Selam ve sevgiyle başlayalım o halde. Dünyaya ilk merhabam Erzincan şehrinde olmuş. Yedi kardeşin beşincisiyim ben. Neşeli, mutlu bir aileydik. Babam toprağı, ağaçları çok severdi. Annem ise tam bir hayvan sever. Kardeşler birbirimize sevgi, saygı bağlarıyla bağlıydık. Ailece çok güzel anılar biriktirdik.
Sevgi dolu bir ortamda büyüdüğüm için kendimi şanslı sayıyorum. Zira insanın anayurdu çocukluğudur. Kız çocuklarının okutulmadığı dönemlerde mücadele ederek okumayı başardım. Gazi Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünü bitirerek öğretmen oldum. İlk görev yerim Bingöl’ün Genç ilçesine bağlı Sürekli köyüydü.
Gözlerim minik çocukların gözleriyle buluştuğu an doğru yerde olduğumu anladım. O günden sonra benim adım öğretmen oldu. Daha sonra yaşantıma yazarlık, yaşam koçluğu, drama eğitmenliği,
Felsefe eğitimi, eğitim danışmanlığı eklendi. Araştırmayı, öğrenmeyi çok seviyorum. Yeni şeyler keşfetmek, deneyimlemek beni heyecanlandırıyor. Hayat benim için sürekli yeni keşifler yapacağım, öğreneceğim maceralı bir yolculuk. Öğrendiklerimi hayatıma almayı, dönüştürmeyi seviyorum.
–Edebiyatla ilgilenmeye, edebi eserler yazmaya ne zaman başladınız?
Abim gazete dağıtımcısıydı. Dolayısıyla evimizden gazete yayın eksik olmazdı. Abimi, ablalarımı sık sık gazete, kitap okurken görüyordum. Ablam bize kitap okurdu.
Yetişkin kitaplarını bizim yaşımıza indirgeyerek anlatırdı. 0-6 yaş dönemimde onlar bana çok iyi örnek oldular. Beğendiğimiz şiirleri, tekerlemeleri ezberlerdik, sanatçılar gibi okumaya çalışırdık. Radyodan piyes dinler, onların repliklerini ezberler, dramatize ederdik.
Öğretmenlik yıllarımda hikayelerin çocuklar üzerindeki etkilerini keşfettim. Çocuk öyküleri yazmaya başladım. İlerleyen süreçte yazmış olduğum 180 eğitici öykü “Hikaye Saati” isimli kitapta toplanarak yayımlandı. Öyküler okul öncesi öğretmenleri ve kız meslek lisesi çocuk gelişimi bölümü öğrencileri tarafından büyük ilgi gördü. Ben de yeni öyküler yazmaya devam ettim. Daha sonra resimli kitaplar yazmak çocukların ellerinde dolaşmak, yüreklerine dokunmak istedim. “Oluşum Öyküleri” Setini yazdım. Ce-pa yayınevi tarafından yayımlandı. Devamında “Balköpüğü’nün Şarkısı” kitabını, “Fış Fış Kayıkçı, Karpuz Prensi, Saklambaç Rüyası, Keloğlan ve Uçan At, Arif Çocuk” masal kitaplarını yazdım. Okullarda yapılan imza günlerinde çocuklarla söyleşi, drama çalışması yapıyor, birlikte şarkılar söylüyoruz. Amacım, çocuklara kitap sevgisi kazandırmak. Hikayeler dışında okul öncesi çocukları için eğitici kitaplar, eğitim setleri de hazırladım. Çocuklar için yapılan birçok projede yer aldım. Çocuklarla geçen yıllarımda onlardan çok şey öğrendim. Onlardan öğrendiklerimi daima onların gelişimlerine katkı sağlamak üzere dönüştürdüm. Yapmış olduğum çalışmaların, uygulamaların çocukta oluşturduğu etkileri mesleğimin başlangıcından itibaren gözlemledim. Elde ettiğim sonuçlara göre yeni teknikler geliştirdim. Çocuklar için hep daha iyisini yapmak bilinciyle hareket ettim. Öğretmenlik, yazarlık, drama, psikoloji, felsefe alanlarında yapmış olduğum çalışmalar ve gözlem sonuçlarımı harmanlayarak kendi eğitim modelimi oluşturdum. “Bilgin Baykuş Okul Öncesi Eğitim Modeli’ni.” Eğitim modeli ile ilgili detaylar için internet adresimi inceleyebilirsiniz. www.okulöncesiegitimplani.com Bilgin Baykuş Okul Öncesi
–Basılı veya e-kitap olarak yayında bir kitabınız var mı? Henüz bir kitabınız yoksa eğer kitap çıkartmayı düşünüyor musunuz, böyle bir hayaliniz var mı?
-Hikaye Saati
-Oluşum Öyküleri Seti (10 kitap)
-Balköpüğü’nün Şarkısı
-Karpuz Prensi
-Saklambaç Rüyası
-Arif Çocuk
-Fış Fış Kayıkçı
-Keloğlan ve Uçan At
-Bilgin Baykuş Eğitim Setleri (2+ yaş, 3+ yaş, 5+ yaş)
-Mustafa Kemal’in Hayali (Yeni)
Şu sıralar yeni yayımlanan “Mustafa Kemal’in Hayali” kitabımın heyecanını ve mutluluğunu yaşamaktayım. Kitabı yazarken Mustafa Kemal’in geçirmiş olduğu çocukluk ve yetişkinlik sürecini yeniden inceledim. Yaşantısından yaptığım çıkarımı çocuklara aktarmamız gerektiğini düşündüm ve yazdım. O’nun yaşam felsefesinde bulduğum ilkeler oluşturduğum Bilgin Baykuş Eğitim Modeli’nin felsefesiyle örtüşüyordu. Bu beni çok heyecanlandırdı. Aslında hepimiz bir Mustafa Kemal’iz. Yeter ki, “Meraklı ol, cesur ol, soru sor, araştır, keşfet, uygula.” İlkelerini davranışlarımıza ekleyelim, yaşam biçimi haline getirelim.
–Kitabınızın (kitaplarınızın herhangi birinin) ortaya çıkış öyküsünü bizimle paylaşır mısınız?
Aslında her kitabın ortaya çıkış öyküsü var. Mustafa Kemal’in Hayali’ni Cumhuriyetimizin 100. Yılında Atatürk’e, ülkemize ve çocuklara olan sevgimden dolayı yazmak istedim. Çünkü sevmek bence sorumluluktur.
“Balköpüğü’nün Şarkısı” isimli çocuk kitabını yazarken sanki babam benimleydi. Babam ağaçları çok severdi. Çocukken onu gözlemlerdim. Ağaçlarla konuşurdu, yapraklarını okşardı. Bize, “Faydalı bir şey yapmak istiyorsanız ağaç yetiştirin. Çünkü biz bu dünyadan göçüp gitsek dahi onlar dünyaya faydalı olmaya devam edecekler.” derdi. Balköpüğü’nün Şarkısı kitabını bu duyguyla yazdım. Kitap çevre kirliliğine karşı çözüm üretmeye çalışan çocukların öyküsünü anlatıyor.
–Okumayı hoşlandığınız tür hangisidir?
Eğitim, psikoloji, felsefe, makale, biyografi, roman, şiir, öykü türleri okumaktan hoşlanıyorum.
–Kendinize örnek aldığınız bir yazar veya yazarlar var mı, varsa bunlar hangileridir?
Sabahattin Ali, Yaşar Kemal, Nazım Hikmet, Ahmet Arif, Aziz Nesin, Zülfü Livaneli, Jale Sancak, Doğan Cüceloğlu, Platon, Dostoyevski, George Orwell, Franz Kafka, Paulo Coelho, Albert Camus
–Güncel çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Okuduğum kitaplar, gezdiğim gördüğüm yerler, gökyüzü, çocuklar, yaşadığım olayla bana ne yapmam, ne yazmam gerektiğini fısıldar.
Araştırmaya, fikirler üretmeye başlarım. Bir süre sonra fikirler kalemimden süzülerek kağıda dökülür. Şiir yazmayı da çok severim. Sırada yeni çocuk öyküleri var.
–Genç okurlara seslenmek ister misiniz? Genç okurlara iletmek istediğiniz bir mesajınız varsa röportajımız vesilesiyle düşüncelerinizi paylaşır mısınız?
Meraklı olun, cesur olun, soru sorun, araştırın, doğayı inceleyin, hayallerinizin peşinden koşun. Ben kimim? Neden buradayım? Yaşam amacım ne? Bunları düşünüp keşfedince yaşam anlam kazanıyor.
Kendinizi, hayatı, severek, coşkuyla, kucaklayarak daha anlamlı yaşıyorsunuz. Her birimiz birbirinden farklı inci taneleri ve müthiş bir tasarımın değerli parçalarıyız. Farket, kendini keşfet, sanatını ortaya koy, üret, bilinçli yaşa.
Sizi tanıdığımıza memnun olduk. Röportajımıza ayırdığınız değerli vaktiniz için çok teşekkür ederiz. Size İhakalem edebi web sitesi olarak yazın hayatınızda başarılar dileriz.
Keyifli bir sohbet oldu. Ben teşekkür ederim. Başarılar dilerim.
Katılın!
Yorumlar