Bir an geliyor insan hayatında ne yapacağını neler ile ilgileneceğini, hedefini şaşırıyor. Bir türlü kafalarına oturttukları benliklerinden memnun olamıyorlar. Ya bir şey eksik oluyor yada bir şey fazla; bir türlü içlerinde tam tamına ‘ben buyum, şunu yapmak istiyorum, amacım şu’ diyemiyorlar. Kendi içlerinde ne yapmak istediklerini, hedeflerini, amaçlarını özellikle kendilerini bildikleri zaman insanın içine bir ferahlık ve rahatlık geliyor.
Kendilerini bulmanın, amaçlarından emin olmanın ve ne yapmak istediğini bulmanın güzelliği insana da yansıyor ve insan adeta bir düşün içinde hedeflerine ulaşmış gibi hayaller kuruyor. Daha sonra hayat öyle bir yerden vuruyor ki insanı, o düşten zorla uyanmak zorunda kalıyor. Bütün kendine verdiği cevaplar, sözler alt üst oluyor ve tekrar başa dönüyor. Girdiği riskler, çabalar, güçlükler bir bir boşa gidiyor. İnsan tekrar kendine aynı soruları sormaya başlıyor. Bu sefer bir fazla soru ekleniyor insanın hayatına ‘nerede yanlış yapıyorum?’ Bu soru belki aylarca belki yıllarca kişinin kafasında kalıyor. Bu sebepten hayatta bir türlü ilerleyememenin, hayallerini gerçekleştirememenin verdiği bir rahatsızlıkla, yaptıklarının pişmanlığıyla insan ne kadar istemesede bir ömür heba ediyor. O pişmanlıkları istesende unutamıyorsun. İnsanlardan nefret etmeye başlıyor hatta elinde olmadan onlara kin besliyorsun. Çünkü kişinin gözünde diğer insanlar bir katil statüsüne bürünüyor; böyle düşünüyorsun. Bilmiyorsun ki aslında kişi kendi kendinin katili oluyor.
Hayat ona belki bir çok fırsat sunuyor kendisine gelmesi için fakat kişi beceremiyor veya o fırsatı görmüyor. O kadar çok istiyor ki kendine gelmeyi, hayatın güzel yanı olmasada varmış gibi yaşamayı ama olmuyor işte, tekrar istediği düşe geri dönemiyor, bir gün diyor, bir gün elbette mutlu olacağım, ne yapmak istediğimi, kiminle olmak istediğimi bileceğim, amacımı en önemlisi de hayallerimi gerçekleştirmeyi başaracağım kendi ayaklarımın üzerinde duracağım, kimseye bu dünyada muhtaç olmayacağım herkesin dalga geçtiği değilde ‘bu kişi başardı.’ dedikleri kişi olmak gibi bir düşün içine giriyor insan ve bunu başaranlara bakıp kişi de başarmak, o da mutlu olmak için çabalamaya başlıyor. Yılmadan, usanmadan her gün daha da hırslanarak ilerliyor belkide. Farkında olmadan yine o düşün içine giriyor ve başarmak istiyor. Hayallerinin olduğu bir düşün içinden çıkamıyor, çıkmak istemiyor
Katılın!
Yorumlar