Osmanlı Devleti, 623 senelik şanlı tarihi boyunca 60 kadar ülkeyi hâkimiyeti altına alıp, 3 kıtada hüküm sürmeyi başardı. Fakat saltanat rejiminin değişen dünya düzenine, yeniliklere, sanayileşmeye ayak uyduramayışı, ilimde, bilimde geri kalışı, adaletsiz, liyakatsiz bir yönetim ile artık her alanda düzeni bozulmuş bir devlet yapısıyla ekonomisi zayıflayan hatta çöken, borç batağına saplanmış, üretimde geride kalmış bir devlet için parçalanmak kaçınılmaz son olmuştur. Devletin başındakiler her ne kadar saraylarında hiçbir şeyden mahrum olmasalar da durumun vahametini idrak edemeseler de halk perişandı, ağır vergilerle beli bükülmüştü. Çeşitli anlaşmalarda ve savaşlarda topraklarını kaybetmiş, dağılmış koca imparatorluktan geriye bir “Hasta Adam” nâmı kalmıştı.
Yüzyıllar boyunca saltanat sahipleri ve eşrafları tarafından iliği kemiği sömürülen yoksul halk, bir de düşman askerlerinin zulmüyle perişan olmuştu. Nasıl hayır denilebilirdi ki bu kurtuluş mücadelesine? Nasıl ırzına, malına tecavüz edene karşı koyamayacaktı? Vatan toprağını kendi toprağına katma, kendi aralarında bölüşme emeliyle işgal edenlere nasıl karşı koyamayacaktı? Kadim şehirlerimizde caddeler boyunca yabancı ülkelerin bayraklarının dalgalanmasına nasıl izin verecekti bu aziz halk..?
Yıllarca süren kanlı mücadeleler sonuç vermiş, yıkıntı, harap bir ülke Anka kuşu gibi küllerinden doğmuştu.
Şanlı bayrağımız dalgalansın özgür, Türk Devleti bağımsızdır, halkı hür!
Milletin kendini yönetecek kişiyi belirlemek için seçim yaptıkları yönetim biçimine Cumhuriyet adı verilir. Cumhuriyet, dünya üzerinde en insancıl ve en demokratik yönetim şeklidir.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet önergesi meclis tarafından kabul edilmiş. Osmanlı Devleti adı Türkiye Cumhuriyeti adını almıştır. Türkiye Cumhuriyetinin ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk olmuştur.
Cumhuriyet bir güneş gibi doğmuştur bu topraklara. Cumhuriyet, erdemler bütünüdür. Cumhuriyet demokrasidir, özgürlüktür. Cumhuriyetle birlikte halk, yönetim üzerinde söz hakkına sahip olmuştur. Cumhuriyet yurdumuz ve halkımız için en büyük kazançtır ve onur kaynağıdır.
29 Ekim 1923’ten bu güne Cumhuriyet, 29 Ekimler boyunca şerefli bir mücadelenin gururu olarak kutlandı ve nice 29 Ekimler kutlanacaktır. Cumhuriyet, Türk olan ve Türk vatanında bu gururu paylaşan, kalbinde bu sevinci taşıyan her milletten insanımızın bayramıdır.
Yaşasın, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, silah ve dava arkadaşlarının; kanını, malını canını ortaya koyarak bu şanlı mücadeleye katılan dedelerimizin, nenelerimizin kurduğu Cumhuriyet! Yaşasın, İlelebet Payidar Olsun Cumhuriyet!
“Her toplum tarihi yapar ve bazısının yaptığı tarih öbür toplumların ve dünyanın gidişini etkiler.”
“Atatürk bu milletin aranan lideridir. Millet, başı her sıkıştığında onu özler ve bu sebeple de silinemez bir şahsiyettir.”
“Her milletin tarihinde Çanakkale Zaferi gibi abideler görülmez. Bizde vardır ve bu bütün Doğu’da tektir. Çanakkale Zaferi, çok kolay organize olan, direnebilen, tahammül edebilen ve belirli bir hedef etrafında ısrar eden bir ordu, kumanda heyeti ve toplum olduğumuzu gösterir. Cumhuriyet’i kuran da işte bu mayadır.”
“Herkes vatanı seviyor ve kurtarmaya çalışıyordu ama Mustafa Kemal Paşa lider nitelikleriyle halkı ve taşra ileri gelenlerini ikna edip bir araya getirmeyi başardı. 30 Ağustos’ta kesinleşen zafere bir günde gelinmediği açık. Millî Mücadele, Başkumandan Meydan Muharebesi’ne dek ilmek ilmek örülmüştür.”
“Din eğitiminin kapasitesi, kalitesi, din görevlilerinin niteliği bir toplum için fevkalade önemlidir. Bunu İstiklâl Savaşı’ndaki ayaklanmalar sırasında daha iyi görüyoruz.”
İlber Ortaylı (‘Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ isimli kitabından alıntılardır)
“Uygarlık ancak bellekle mümkündür. Belleği olmayan insanın nasıl zekâsı olamazsa; zayıf bir bellek, rahmetli Mustafa İnanın sık sık söylediği gibi, nasıl aslında aptallık emaresiyse, belleksiz toplumlar da uygar olamazlar.”
“Geçmişini bilemeyen vahşi, uygarlık taklidine yeltendiği zaman bazen onu uydurmaya kalkar..”
“Belki de gelmiş geçmiş en başarılı sosyal deneyci olan Atatürk boşuna mı “hayatta en hakiki kılavuz bilimdir fendir, ondan ayrılmak aymazlıktır, sapkınlıktır” demişti? Seçim bizlerindir: Aymazlıkla başarı arasında seçim yapmak bu denli zor mu?”
Celal Şengör (‘Aptalı Tanımak’ isimli kitabından alıtılardır.)
Başta Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, silah arkadaşlarının, siperden sipere, cepheden cepheye koşmuş can vermiş, can almış yurdunu düşmandan kurtarmış, kurtuluş yıllarında görev almış askerimizin, şanlı ordumuzun her mensubunun, yurdun dört bir yanından kurtuluş mücadelesine katılmış olan dedelerimizin, nenelerimizin ruhları şad olsun. Aziz hatıraları Türkiye Cumhuriyeti için minnettarız.