DEĞDİMİ

Neydi hayallerin neydi muradın
Yolunu şaşırtan arzu isteğin
Neydi uğruna canından geçtigin
Peşinden koştuğun söyle değ
dimi?

Neyin uğruna, kıydın bunca emeği,
Kimler için koşup, yordun kendini,
Nelere bend eyledin benliğini,
Geride bıraktıngına değdimi?

Diyar diyar düştüm ekmek peşine
Haram lokma getirmedim evime,
İki yavrum var, birde sevdiğime
Sırtımdan vurdunya! Söyle değdimi?

Hangi gece takas ettin tenini!
Nerde kime açtın mahremini,
Kıskanırdım sacının bir telini,
Neleri harcadın, söyle değdimi?

Helaldi ekmeğim yetmedi sana
Saftı sevgim hani ,degmezmişsin ya,
Birde üstüne, madur oynarsınya
Kazandığın gül, solana degdimi?
Vazgectiklerine, söyle değdimi?

(Şair abla)
Şemsi Hançer

ZAMAN

Hayatımın ortasında bir gül fidanı.

Uzanıyor dikeniyle ruhuma.

Zaman ölü bir köstebek .

Bir kelebek kozası.

Uzuyor uzanıyor büyüyor dikeniyle

Kuşatıyor gölgeler ruhumu.

Şiir kırık bir dize.

Bir yalnızlık sancısı.

Ne baharın tadı var.

Ne de gün doğuyor pencereme.

Şimdi içim ölü bir çiçek.

Solgun bir kış bahçesi…

ZAMAN

Hayatımın ortasında bir gül fidanı.

Uzanıyor dikeniyle ruhuma.

Zaman ölü bir köstebek .

Bir kelebek kozası.

Toprağa sarılır gibi

Göğsümde bir tabut.

Taşıyorum ölülerimi. 

Öyle ağır öyle soğuk. 

Ölulerim ve ben içim yıkık dökük.

Bir hayal mi bu?

Bir düş mu yoksa?

Bilmiyorum .

Kim uyandıracak beni…

UÇURUM

Bir deniz ürpertisi.

Bir yarım uçurum içim.

Geçiyorum çarpa çarpa kendime.

Göğsüme carpanda neyin nesi?

Zaman geçmiyor burda.

Bir  balık hafızasında şimdi anılar.

Bacası tütmüyor evlerin.

Bahçesinde koşturmuyor çocuklar.

 

Şimdi hangi resmi assam

Bir parçam hep eksik kalacak.

Defolu bir hayata .

Çiçekli pazenler dikilmeyecek.

OK

 

Kan damlıyor şakaklarımdan kirpiğime.

Her şiire bir ok saplanıyor.

Kalbim.

Her sözcük göğsüme saplanıyor.

Fare zehri içmişim gibi

Zehirli sözcükler yutuyorum.

Yorgun düşüyor parmaklarım.

Sonra koca bir acı

Oturuyor içime izin istemeden.

Üşüyorum .

Sanki hiç bir kış ısınamayacağım gibi…

 

 

 

 

SOLUK

 

Bugün kedim öldü.

Kar yağdı kimsesizliğimin üzerine.

Kar gibi beyaz tüyleri vardı.

Soluğundan öptüm onu.

 

Döktüm yaş kalmadı hiç  gözümde.

Tonla anı, birkaç eşya kaldı geriye.

Bugün kedim öldü .

Uyuduğu yer hala sıcak.

BUZ

Buz kalıplarından elbise giymişim .
Üşütüyorum kalbimi.
Camı kırık gözlük takıyorum .
Hiç bir şiir yaralayamaz beni .

Ayaküstü bıraktım akşamları.
Yazmayı ta geceden.
Cennete gidemeyeceğim sanırım tanrım
Sokak kedilerini besle n’olur benim yerime.

En iyi bildiğini Yap

Hayatında sana inanmayacaklar,

Zor zamanında yanında olmayacaklar,

Hayallerinle dalga geçecekler,

Sen en iyi bildiğini yap her seferinde

 

Zor zamanlar da olacak iyi zamanlar da,

Hepsi imtihan olarak gelecek bize zamanında,

Zorlarsan da pes etme bu dünya da,

Sen en iyi bildiğini yap her şey düzelir zamanla

 

Zahmetsiz hiçbir şey olmaz bunu anla,

Düştün mü kalkacaksın hemen anında,

Hedeflerin var bunu asla unutma,

En iyi bildiğini yap gerisi nasip inşallah.

AŞKIN EN İYİSİ

Zahmetsizce yaşanan bir aşktı bizimkisi,

Tek taraflı bir çaba vardı her şey de sanki,

Elbet sen biliyordun aşkın en iyisi değildi bizimkisi,

Susmak işine geldi sonra da bitti bu aşk ilişkisi.

Hemen yeni biri bulursun zaten,

Zor değil üç gün yalnız kalırsın sen,

Kutsal bir duyguyu oyuncak yaptınız cidden,

Elbet aşkın en iyisi bulacak beni, seni bulmazken.

ÇOK ŞEY

Ömrüm eriyor .

Bitiyorum işte bak!

Çırpınıp duruyorum .

Çiziyorum mürekkep olmadan .

Her boşluğa bir şiir sapladim.

Her ibrede aynı acı.

Kuruttum acısını üstünde.

Kapadılar tüm yolları yalnızlığın.

Durgun sular gibi sessiz içim.

Gözyaşlarım hala sıcak.

Tasfiye ediliyor yalnızlığım.

Tavsiye edilmeliydi oysa.

Yorgunum .

Nasıl kurutulur gözyaşı .

Ah derdim binlerce kez.

Nasıl yazılır adım bir sona.

×