Dost kelimesi her vakit bana sıcak gelmiştir.
Arkadaşlıktan ayrılan ince, lakin çok önemli bir ayrıntıya sahiptir. Dost, karşısındaki muhatap olduğu kişi ile hemhal olan yani onun hüznüne, sevincine, velhasıl çeşitli duygu durumlarına ortak olan kişidir.
Yaşadığım tecrübelerden yola çıkarak rahatlıkla söyleyebilirim ki , yazdığım manada dost bulabilmek yaşadığımız devirde imkansız hale gelmiştir.
Yada dost sandıklarımızın bizi yaptığımız birkaç hata da yalnız bırakmalarından da bu çıkarımı pekala yapabiliriz.
Annemin sevdiğim bir sözünü burada anmak isterim: ”Bana bir insan 40 kere doğruyu söylese, lakin bana karşı bir yalanına şahit olsam bir daha o kişiye güvenemem.”
Dostluğun terazisi bu kadar hassastır, dost yalan söylemeyen, söylemekten utanan kişidir.
Dostluğun vazgeçilmez özelliklerinden birisi de kusurları görmezden gelebilmektir.
Yazımı şu güzel menkıbe ile tamamlamak istiyorum.
Adamın biri İbrahim bin Edhem’le uzun müddet yol arkadaşlığı yapmıştı. Ayrılacağı zaman da ona: ”Yapmış olduğum birçok saygısızlık sebebiyle bu arkadaşlık esnasında benden incinmiş olabilirsiniz”dedi.
İbrahim bin Edhem ona şunu söyledi: ”Ben senin dostunum, seni seviyorum, dostluk ve sevgi senin ayıplarını ve kusurlarını görmeme engel olan bir perde olmuştur. Sevgi sebebiyle ben kendimi bile görmedim, senin iyi mi, kötü mü yaptığını nereden göreceğim.”
Katılın!
Yorumlar