Yakamoz var dediler gözlerinin mehtâbında,
Arzun çoktu, haşmetin çok, denizler gibi efgânın çoktu.
Sarhoş bir mâziden seslenip zihnime ansızın,
Eğildim, kulak verdim, ihtişamıyla sesin:
Ben burda bidârım, izânım yok diyordu.
Gece iner kirpiklerine, gökkubbe bahşeder didârını
Huşu verir zihnime, yalnızlığım anbean
Çekildi sığ bir orman gibi ruhum asra
Gelgit edaların saplandı hançer gibi birer kasra
Heybetin döküldü avuçlarıma ve zulmeti saçlarının
Onulmaz girdâbıyla, deryadan incilerini taktı.
Hareminde açtı yüzünü, ay geceden inceden
Serkeş vücudum baş eğdi mehtâbının önünde
Yıldız telli saçlarına, geceyi bürüyüp uzandı seyyale
Karanlığın nazlı süvarisini arzuyla selamladı.
Okşayışı engin ve vahşi edasının görkeminde,
Göğün misafiri oldu, safa geldi hoş geldi,
Endama şevk, burca nizam, ruha şifa verdi.
Zübeyde Demir
Katılın!
Yorumlar