AŞKIN EN İYİSİ

Zahmetsizce yaşanan bir aşktı bizimkisi,

Tek taraflı bir çaba vardı her şey de sanki,

Elbet sen biliyordun aşkın en iyisi değildi bizimkisi,

Susmak işine geldi sonra da bitti bu aşk ilişkisi.

Hemen yeni biri bulursun zaten,

Zor değil üç gün yalnız kalırsın sen,

Kutsal bir duyguyu oyuncak yaptınız cidden,

Elbet aşkın en iyisi bulacak beni, seni bulmazken.

TABLO

Neşeli bir tabloya benzerdi yüzüm.
Bir zamanlar ölesiye gülmüştüm.
Kurudu tüm çiçeklerim.
Ruhumu bir saksıya gömsünler.

Kuracak tek bir cümlem  dahi kalmadı.
Dahası üzülüyorum sokak kedilerine.
Kalbim küçük sarı bir tekir .
Başını uzatmış sevilmeyi bekleyen.

Kalbim hasta .
Dahası yavaş yavaş sonmekte yıldızım.
Bilmiyorum
Nasıl yaşanır bir hayat.

Göğsümde bir gül kanıyor
Bir çınar devriliyor içimden.
Takatim kalmadı artık.
Mutsuz bir yazgıyla kaplasınlar kalbimi.

HASRETİN BİR SIRÂT

Bütün acziyetimi koynuma gömerek,

Dilekler bağladım yıldızların boynuna,

Tut ki, leylin seher vaktinde yüzüne değdiği

Bir şebnem olsun sunduğum.

Perişanlığımın zinciriyle, gönlümü esir alan bu mâzi,

Ellerini ver, buselerimle okşansın şimdi.

Sen ufuktan ziyâsıyla şulelerin kuşattığı,

Güneşten zerrelerle doğ ruhuma.

Bütün mevsimler bahâr olur adım attığında toprağa,

Ve sedân ile su, eyyâmında ömrümün bir rahmet eseri.

Seni özlemek, bütün çıkmazlara yeniden kilit vurmak gibi,

Seni özlemek, bütün karanlıklara yeniden katran karasıbir figân, bir vâveylâ gibi,

Vuslata ermeyecek hiçliğim.

Hasretin bir sırât, sûretinin verdiği loşluğa koşar adım gidiyorum,

Gönlümün uçarcasına asırlar süren, tükenmeyen sergüzeştini yokluyorum.

Terennüm etsin bu ruhum, güzelliğinin mehtâbında,

Aya uzatmışsın zülfünü, bilmem ki hangi hülyalarımda.

Söyle bu rüzgâr, kokunu, hangi takvimin eyyâmında getirecek,

Çorak topraklar endâmınla ne zaman boy verecek?

Her çırpınışla nefes nefes eksiliyorum 

rüyalarımda,

Gölgelerinle avunmak yetiyor tenime bazen,

Kulaklarım sesini arsız bir lehçe gibi fısıldıyor bazen.

Adın sanın, hangi ülkenin hangi semtinde ey sevi!

Konuş, uzakların ötesinden mesûd et bu sevdeni. 

Camları buğulanıyor ömrümün, rûhum yollarda seni gözlüyor 

Sensizlik bir zemheri, bir ayaz, bir kuz gibi,

Kül olan alaz gibi efkârım, tutuşur yine

kesretiyle,

Bilsem ki hiçliğimin âhir olan bu kasvetiyle,

Yokluğunun vehmiyle, bîçâre eriyor bu acîz.

 

Zübeyde Demir

5 – Kırmızı Elma

Kitabıma Şans Verdiğiniz İçin Teşekkür Ederim Şimdiden İyi Okumalar Dilerim Öpüldünüz 💋

Gözlerinde Yıldızları Taşıyan Adamım’a

Kendimi sonsuz bir okyanusun sadece küçük bir kum tanesiymişim gibi hissediyorum ki bu yalan değil zaten dünyada öyle bir yer değil mi hangimiz değiliz ki çeketimin cebinde son kalan sigara paketine baktım içinlerinden birini seçtim ve dileğimi tuttum sonsuzluğa uğurladım ona karşı olan duygularımı nefretimi aşkımı masada ki çakmağı alıp tek bir dokunuşla çaktım ateşi kıvılcımlar arasından çıkıp sigaramı yaktıgında dudaklarının arasına alıp keskince içime çektim duman çiğerlerimden geçerken dans ediyor gibiydi rahatlamış vücudumla bir kez daha baktım gökyüzüne yalnız kalışıma ama alışıktım üzülmemiştim …

Mantığımda , duygularımda aynı yolu gösteriyorsa eğer , şayet bu doğru yolda olduğum anlamına mı gelir ?

Dikkat Bu Bölüm Geçmiş İçerir ⚠️

” Sonunda gele bildin peki bir şeyler bula bildin mi ? ”

Gözlerinde ki kayıtsız bakış beni iyice şüphe duymamı sağlamıştı ağızında çıkıcak tek bir cümle ile onu öldüre bilirdim 

” Kayıtlara baktım ama hiç bir iz yok sanki hepsi bir anda yok olmuş gibi ”

Derin bir iç çekerek oturduğum koltuktan ayaklandım

” Hayır Mete kaybolması sadece biri bizden önce davranıp kayıtları sildi olan bu ! ”

Sesimin yükselmesiyle Metenin gözleri yere kaydı eminim şuan nasıl bir çıkış yolu bula bileceğimizi düşünüyordur

” Duru bak çok yanlış işler karıştırıyoruz sonu kötü.. ”

Hızla araya girdim soğuk bakışlarımın altında yatan ateş anında parladı 

” Kes ! Sakın bir daha bana ne yapmam gerektiğini söyleme Mete yoksa işin uçu sana ve o çok sevdiğin ailene de dokunur ! ”

Sesimi düzelterek gülümsedim gözlerinin hala yere baktığını görmek bile kıdemi bulandırıyordu 

” Şimdilik gide bilirsin ama bana gerçek bir kayıt bulsan iyi olur yoksa benim neler yapa bileceğimi tahmin bile edemezsin ”

Gözleri hızla benimkilerle birleşti kendinden emin gibiydi yutkunarak devam etti

” Evet sana kayıt getireceğim ”

Yüzünde beliren korku mu yoksa ailesine olan bağlılığımı kendini bir kaç adım ileri atarak yürümeye başladı odanın çıkış kapısına geldiğinde durdu sanki bir şey ima edermiş gibi 

” Dikkatli olman için elimden geleni yapacağım”

Sessiz sedasız odadan ayrılmıştı şimdi anlıyorum ne demek istediğini lakin o zamanlar hırs bürünmüştü gözlerimi .

Şimdi Ki Zaman ⚠️

Tenimde gezinen dudakları bir kaç saniyeliğine verilmiş uyuşturucu misali sert ve tehtitkardı derinleşen arzularımızı durdurmak artık zor görünüyordu nasıl oldu da bu hale gele bilmiştik çok mu ileri gidiyorduk yoksa bu oyunun bir parçasımıydı 

” Bu kadar yeter ”

Vücudumda gezinen parmakları durdu gözlerini üzerime doğrulttu ve gözlerinde beliren soğuk ateşin alevlerini görmemi sağladı ardından parmaklarını yavaşca bedenimde çekerek benden uzaklaştı 

” Böyle bir şey olmamalıydı ”

Kendine mi kızgındı yoksa duygularına teslim olmasının verdiği suçluluk mu hangisi uyuşan bacaklarım bir anlığına sendelendi beni kolumdan yakalayarak sıkıca tuttu

” Dikkat et ! ”

Kelimeleri artık o kadar sert değildi ya da ben alışıyormuydum beni sabit tuttu ardından kabinden çıkmam için yavaşca adımlarla vücudumu lavabonun önüne yaslandırdı 

” Sen iyi misin ? ”

Sorusu karşısında tereddüt etmeden 

” Sen ne yaptığını sanıyorsun anlaşmamız da bu yoktu Karan ! ”

Kızgın bakışlarım arasından uzaklaşarak ellerini şakalarına götürerek sıvazladı o gerçekten ne yaptığının farkında mı ?

” Ben çok … böyle bir hamle yapmamalıydım ”

Gözlerini bir kaç saniye kapattı kendindemiydi yoksa benimle alay mı ediyordu 

” Gitmem gerek arkadaşım bekliyor ”

Gitmek için duvara dayadığım vücudumu geri çektiğimde gözlerini yarıladı ve bana dik dik bakmaya devam etti 

” Ne yani tokat falan atmayacak mısın ? ”

Afalayarak gözlerimi ona cevirdim ne yani tokat mı atmamı istiyor şimdi ben neyin içine düştüm böyle 

” Çok istiyorsan bir tane ata bilirim ! ”

Elimi kaldırdığımda gözlerini kapadığını fark etmiştim ne yani durdurmayacak mı beni , yavaşca ona doğru bir adım yaklaşarak tam önünde durdum elim öylece havada kalmıştı gözlerini yarılayarak bana baktı 

” Hadi ama Devin seni bu kadar bekleyemem ”

Yüzünde beliren yarım yamalak isteksiz ifadeye karşı bende tepkimi çok geçmeden koymuştum elimi indirerek yanından fırtına rüzgarı gibi geçerek ayrıldım kapıya doğru adımlar attığımda yaklaştığım kapının kolunu kavrayarak açacaktım ki beni durduran Karanın eli oldu

” Ne yani bu kadar mı kızgın değil misin sen ? ”

Acımasız bakışlarımı ona yönelttiğimde kapının kolundan elini çekerek tam yanımda duraksadı

” Şimdi gitmeme izin ver ! Yoksa bu sefer gerçekten kötü olacak ”

Tepkime yanıtı çok geçmeden gele bilmişti kapıyı eliyle hızla kapatarak vücudumu kapıya doğru yaslandırdı elini bilerek vücudumun tam üstüme koydu 

” Ne yaptığını sanıyorsun sen çekil üzerinden ! ”

Halinden bir hayli memnun olan sırıtışını gördüğümde sinirden gözüm dönmüştü adeta fakat dudaklarını kulağıma doğru hafifçe yaklaştırdı ve fısıldadı 

” Ne kadar ileriye gide bileceğini bilmem gerekiyor ”

Dedi kısık sesini kulaklarımda yankılatırken fakat o daha beni tanımıyordu kapıya yaslandığı kolu tutarak hızla döndürdüm bu sefer onun vücudunu kapıya sertçe yaslandırdım dirseğimi çenesinin altına dayayarak ne kadar ileri gide bileceğimi göstermek istiyordum 

” Sakın bir daha beni denemeye kalkma ! ”

Sıkıca tuttuğum dirseği yavaşca geri çekeceğim sırada kolumdan tutup beni kendine yaklaştırdı ondan bu kadar nefret edemezdim 

” Sağlamsın ama biraz daha gelişmen lazım ”

Bu ne saçmalıktı böyle biz şu an tuvalette ne yapıyorduk bırakması için kolumu ne kadar sertçe çeksemde gitmeme bir türlü izin vermiyordu

” Seni uyarmıştı benimle oynamak senin mantığına zarar veririr ama bana ise heyecan veriyor ”

Gözlerim bir an önce çıkış yolu bulmak için etrafa bakınıyordu fakat bu adam bedenimi sıkıca tutmuşken nasıl bir şey yapacaktı ki 

” Çek ellerini üzerimden ! ”

Bacağımı sertçe kaldırarak kasıklarına doğru hızla geçirdim anında vücudumdan çekilen ellerini fırsat bilerek lavabonun kapısını açarak dışarı bir adım attım ki gözlerim karşımda duran kişininkilerle birleştiğinde utançtan deliye dönmüştüm

” Devin nerdeydin sabahtan beri bütün otele seni aratırıyorum ”

Karşımda ki Ceren di yüzünde ki endişeli bakışlarını bir kenara bıraktı ve hızla boynuma sarıldı gerçekten benim için endişelenmiş miydi 

” Senin için çok endişelendim ”

Bu kız daha yeni tanışıyor olmamıza rağmen bu kadar endişeli olması gerçekten beni derinden etkilemişti gülümseyerek Ceren bakarken doldu gözlerim 

” Beni önemediğini bilmek işte bu harika bir his ”

Cerenin gözlerinin içine baktığımda neşeli kızı tekrardan göre biliyordum ve bu cidden huzur doluydu 

” Peki senin erkekler tuvaletinde ne işin var ? ”

Afalayarak arkamı döndüğümde omuzumda beliren eli hissetmişti ha siktir …

” Oo kimler burdaymış Ceren Başaran ”

Kendimi biraz da olsa geri çekmiştim fakat Karan hiç beklenmedik bir şekilde beni belimden kavrayarak vücuduna dayamıştı 

” Karan Karahan sizi otelimizde görmek 

ne büyük bir şeref 

Karan iltifat olarak aldığı cümlesini işitirken gülümseyerek oynadığımız oyuna geri dönmüştük

” Devinle tanıştın mı kendisi benim gelecekte ki müstakbel eşimde ”

Cerenin ağzı kulaklarına varmışçasına bana doğru bakarken 

” Evet Devinle tanıştım hatta onu çok sevdim ”

Karanın dikkatle bana bakışlarını süzerek izlediğimde belime dayadığı elini daha çok sıktığını fark ettim 

” Bizde burda karşılaştık Devinle üstünü değiştirmesi için yardımcı olucaktım ”

Ceren yüzünde ki sinsi gülümsemesini takınarak bana bakmıştı ona bütün bunların sadece bir oyun olduğunu nasıl söyleye bilirdim ki 

” Evet Karandan ben yardım istedim fakat elbise nin odamda olduğu aklıma geldi ve çıkıyorduk ”

Ne diyordum ben iyice kaptırmıştım kendimi bu yalanlara Ceren hiç istifini bozmadan ikimize bakmıştı 

” Ah tabi siz gidin zaten Devin ve senin önemli bir işiniz var ”

Yüzümde ve yanaklarımda yanan şöminenin sıcaklığını hissede bilirdum ne bu şimdi utandım mı hayır böyle bir şey hayatta olmaz 

” Evet çok önemli işlerimiz var ”

Ceren yolumuzdan çekilerek bizim gitmemize olanak sağlıyordu Karanın sıkıca tuttuğu bedenimde onunla birlikte yürüyordu 

” Demek oda da işimiz var Karan ne işimiz olur ki seninle ”

Koridorlardan geçerken etrafımızdan geçenlerin dik dik bize bakması bir hayli kötü durumdu fakat Karanın belimi sıkıca kavrayarak tutması daha çok kötü durum arz ediyordu 

” Biraz sessiz olsan iyi edersin yoksa bütün herkesin bize dikkatle bakmasına neden olacaksın Devin ”

Hah zaten bakıyorlar sen belimden böyle tuttuğun için bakıyorlar zaten ve bu beni daha da deli ediyor du asansörün tam önünde durduğumuzu fark ettiğimde o çoktan elini belimden çekmişti aramızda artık bir metre nin olması içimi bir nebzede rahatlatıyor asansörün düğmesine bastığında aramızda oluşan sessizlik ve artı gerginlik bizi başka bir insan olmaya zorluyor gibiydi asansörün kapılarının açılmasıyla kabine bir adım attım fakat Karan öylece karşımda duruyordu

” Ne yani gelmecek misin ? ”

Yüzünde ki sırıtışını gördüğümde sinirden dişlerimi sıkarak bana cevap vermesini bekliyordum 

” Sen ne sandın ki seninle gerçekten o odaya gireceğimi mi ? ”

Yüzünde ki o tebbesüm yerini öfkeli bir adama bırakmış gibiydi şaşkınlığımı belli edemeden düğmeye bastım kapıların nazikce kapanmasıyla her şeyin bittiğini sanmıştım fakat bu Karanı bugün son görüşüm olmayacaktı  .

Otel kapısının önünde Karanın gelip artık beni almasını bekliyordum oyasa ki tam dediği saatte çıkmaya özen göstermiştim ama sanırım onun umrunda bile değildi göz ucuyla üzerimde ki kıyafete dikkatle göz gezdirdikten sonra yakışıp yakışmadığını anlamaya çalışıyordum içimi kaplayan gerginliği dindirmek için birden ona kadar saymaya başlamıştım bir… iki … üç…  Gözlerimi yarım yamalak kapattığmda yüzümde canlanan o görüntü oluşmuştu kabinde beni nasıl öptüğünü hissederken gözlerimi arabının korna sesinden dolayı hızlıca açtım karşımda duran arabaya doğru bakığımda arabanın kapısı yarım yamalak açılmıştı fakat içinden hiç tanımadığım bir adam çıka gelmişti kim di bu ve Karan nerdeydi 

” Hoşgeldiniz Devin hanım lütfen buyrun binin Karan beyler evde sizi bekliyor ”

Şaşırmış gibi olmak istemezdim fakat neden gelip beni anlamadığını aklım almıyordu bir mazereti mi vardı yoksa gerçekten istemdiği için miydi ya da eminim beni çıldırmak için planladı tüm bunları adamın öksürmesi ile düşüncelerimi bir kaç saniyeliğine durdurarak arabaya doğru yöneldim arabanın kapısını açarak arka koltuğa geçtim elimde ki çantayı sol tarafıma koyarak adamın arabayı artık çalıştırıp yola devam etmesini bekledim tam da dediğim gibiydi adam arabanın kapısını açarak sürücü koltuğuna oturdu anahtarı kontağa takarak yavaşca arabayı çalıştırdı ve böylelikle büyük bir maceraya atılan ilk adımlardı bunlar .

Arabanın büyük bir köşkün girişinden girdiğini gördüğüm an heyecanlanmadan duramıyordum ne yapacağımı ya da nasıl davranmam gerektiğini biliyordum ama bu beni neden bu kadar etkiliyordu ki , araba köşkün tam ortasında duran göbekten dönerek yavaşça köşkün kapısının önünde durdu şöför nazikçe kapısını açarak arabadan çıktı ardından benim kapıma yöneldi fakat onun açmasına dahi izin vermeden kapıyı kendim açmıştım inmek için bir bacağımı yere indirdin ardından kendimi de dışarı atarak arabanın kapısından çıkmıştım saçımı boynumun arkasına atarak düzelttim kapıda beliren Bilge ve Karan gözlerini dikmiş bana pür dikkat bakıyorlardı arkama dönüp arabada duran çantamı aldım evin girişine doğru yavaş adımlarla ilerledim bakışlarını benim üzerime çeviren iki kardeşten Bilge’nin yanıma doğru geldiğini fark ettim 

” Harika görünüyorsun Devin ”

Sıcak bir şekilde sarılarak gülümsedi ardından Karanın da ileri çıkmasını beklerken Karan’nın çoktan içeri girdiğini fark etmiştik şaşkınlıkla bana bakan Bilge beni bozmamak için 

” Karan şu sıralar çok yoğun bir işi çıktı eminim ”

Tabi ben onun ne yapmak istediğini gayet iyi biliyordum resmen benimle oyun oynuyor tam bir sinirden ne kadar delirsem de bunu içimde yaşıyordum kolumdan yarım yamalak tutan Bilge içeri girmem için davet ediyordu yavaş adımlarla köşkün kapısından içeri girmiştim gözlerim etrafta olan çok sayıda ki tablolarla takılmıştı kapıdan girdiğimiz gibi orta yaşlı çiftin tam karşılarında duruyorduk sanırım bunlar Bilge ve Karanın ebeveynleriydi tebessüm ederek Bilge’nin bizi tanıştırmasın beklemiştim ki merdivenlerden aşağı inen Karanın sesiyle duraksadım 

” Anne baba sizi nişanlımla tanıştırayım Devin Ceyhan ”

Sakin tavrımla gözlerimi onun dalga geçer gözlerine diktim Karan bana yaklaştığında annesi öne çıkmıştı 

” Merhaba Devin seninle tanıştığıma çok sevindim ”

Annesinin böyle güzel güldüğüne bakmayın kendisi tam bir tam bir şeytan her an ne yapacağı bilinmeyen bir saatli bomba gibi etrafa geziniyor fakat babası son derece mesafeli bir hareketle 

” Hoş geldiniz Devin Ceyhan ”

Karanın parmakları kollarımda dolanarak ellerini ellerime kilitlemek için hamle yapmıştı parmaklarımı onunkilere kitlemiştim annesinin dikkatli bakışları arasından kıvrılarak Bilge’ nin sesiyle 

” Hadi artık yemeğe geçelim ”

Annesinin ve babasının yanından geçen Bilge  bizi direk yemek masasının önüne çıkarmıştı Karan parmaklarını ellerimden çekerek sandalyeyi kendisine doğru çekti benim oturmamı bekliyorken önünden geçen Deniz hanım oturacağım sandaleyeye oturmuştu anlamsızca Karana baktım sırf gıcıklık olsun diye yaptığına emindim annesinin oğlu ne olacak aynı ona benziyordu Bilge Karana kaş göz işareti yaparak diğer sandalyeyi çekmesini sağlamıştı ardından oturmam için gözlerini gözlerime kenetlendirdi bende yapmamı istenilen hamleyi yaparak Karanın çektiği sandalyeye oturmuştum 

” Demek oğlumun aklını başından alan kız sensin ”

Deniz hanımın cümleleri ne kadar bende gerginlik hissi yaşatsada fikrini desteklemem gerekiyordu 

” Evet Deniz hanım eminim Karanın sadece aklını başından almıyorumdur ”

Bilgenin sessiz kahkasını duymak için sadece gözlerine bakmam yetmişti Deniz hanımın afalayarak gözlerimin içine bakışını hiç aklımdan silmeyecektim Karanın da oturması ile meşhur masa tamamlanmıştı işte geniş salonun kenarında bekleyen hizmetliler Deniz hanımın tek bir bakışı ile servise başlamışlardı 

” Annen ve baban hayattalar mı Devin ? ”

Sorusu karşısında tereddüt etmeden cevabımı vermiştim

” Ailem şuan İzmir’de yaşıyor ben buraya üniversite için gelmiştim ”

Deniz hanımın bakışları da tam olarak istemem ben bu gelini der gibi bakıyordu aman ben senin oğluna çok meraklıydım zaten der gibi bakan ben ise ortaya son noktayı koyuyordum adeta Karan masaya koyduğum elimi fırsat bilip kendi elini elimin üzerine koydu çekmek için dirensemde o buna izin vermiyordu 

” Hangi üniversite de okuyorsun Devin ? ”

Deniz hanımın sesini duyduğumda ona doğru başımı cevirmiştim tebbesüm bir edayla 

” Karahan Üniversitesi ”

Kendinden emin bir ifadeyle bana baktığında aklında neler geçtiğini tahmin ede biliyordum fakat Karan araya girerek bu gerginliği bozmuştu 

” Annecim babacım normalde bunu daha erken yapmam gerekiyordu fakat sizin yanınızda yapmam daha iyi olur ”

Yavaşca sandaleyesini çekerek ayağa kalktı bana doğru döndü bir bacağını eğdi ve tam karşımda diz çökmüştü cebinden çıkardığı kırmızı kutuyu bana doğru yaklaştırdı kapağını hafifcr aralayarak o bilindik sözleri tekrar etti

” Benimle evlenir misin Devin Ceyhan ? ”

Ne yapmalıyım sevinçle boynuna mı sarılmalıyım yoksa ayağa kalkıp yüzüğü takmasını mı beklemekiyim bir dakika daha evet demiştim ki 

” Evett !  Seninle Evlenirim ”

Büyük bir sevinçle boynuna sarıldım yaptığım en saçma rollerden birine eklenmiş oldu bu sahne Karan dizini yavaşca çekerek ayağa kalkmıştı elinde ki kırmızı kutudan yüzüğü çıkardı ve yüzük parmağına yavaşca geçirerek taktı şu an annesinin vereceği tepkideydi aklım 

” Oğlum bu ne acele önce bir ailesini tanısaydık ”

Karanın annesine bakışı çok netti resmen annesine kafa tutuyordu babası ise halinden gayet memnundu hatta ayağa kalkıp tebrik bile etme şansında bulunmuştu 

” Mutluluklar oğlum ve müstakbel gelinim ”

Gülümseyerek uzattığı elini sakince sıktım ardından Bilge bana doğru yaklaşarak kulağıma fısıldamıştı 

” Artık sende Devin Karahan olacaksın ”

Tabi ben ailenizi karartmasam …

Geçmiş Yıllarda ⚠️

Eline aldığı düz tabanca silahı adamın tam kafasına tutuyordu tetiği çekmesine sadece bir milim vardı fakat adam hala susuyordu 

” Cevap ver lan kimin adamısın sen ! ”

Korkusuz gibi görünse de onun da eminim hasas noktası vardı tabi bunu bulmak benim işimdi 

” Hala konuşmadı mı bu ibne ! ”

Karşımda beliren asaiş müdürüne kısa ve öz bir bakış atmıştım 

” Konuşturmaya çalıştım fakat ağzını bıçak açmıyor müdürüm ”

Adamın karşısında beni küçük düşürmesi yetmiyormuş gibi sırıtışıda cabasıydı 

” Söyle diğer malları hangi piç müdürün aldı isim ver bize isim ! ”

Müdür adamı boğazından tuttuğu gibi havaya kaldırıyordu işte bu konuşması için son şansıydı lakin konuşmamak için direnmesi bizi yarı yolda bırakıyordu o esnada telefonuma gelen bildirim ile cebimde duran telefonu çıkardım mesajlar kısmına geldiğimde Ceyda ‘ nın üst tarafa gelen mesajını açıp okudum 

” Ailesinin yerini tespit ettik eminim onun hasas noktası ailesidir ”

Beynimde yanan parlak ışıkla ters köşe yapmaya hazırdım 

” Ailen onların elinde Tarık bak bu senin son şansın ”

Tarık nerdeyse boğulmak üzereyken müdür onu yere bırakmıştı derin bir öksürükten hemen sonra o isim döküldü 

” Karan Karahan , o malların gerçek sahibi ”

Ve işte kozumu oynadım …

Günümüz  ⚠️

Karanın taktığı yüzüğü parmağımda dikkatle incelerken üzerime verilen şalın esintisini hissetmiştim 

” Burası genelde soğuk olur ”

Karan omuzlarıma koyduğu şal ile yanımda duran koltuklardan birine geçip oturdu 

” Bugün güzel iş çıkardın ”

Yüzümle onaylayarak nasıl da sevindiğimi hissettirdim sanki umrumda ya 

” Evlenme teklifi edeceğini tahmin etmiyordum ama ”

Karanın sinsi gülümsemesi tekrardan ortaya çıktığını gördüğümde 

” Emin ol o daha hiç bir şey ama sen yinede Çağan ile yakınlaşmaya bak asıl hedef o ”

Tabi benim asıl hedefim sensin fakat senin bundan zerre haberin yok 

” Tamam istediğin gibi yapacağım her şeyi ”

Memnun olan bakışlarını üzerimde toplamıştı ama bir saniye sonra etrafımda toplanan nerdeyse tam olarak sayamadığım kadar çok koruma sarmıştı etrafımı her biri silahlarını bana yöneltmişti ve Karandan gelecek tek bir cümleyi yapmaya hazırdılar 

” Artık sır yok Duru Akar  ”

Bu sonun başlangıcı gibi bir hikaye değildi bizim için sonu yazan bizdik sadece ikimiz ,

“Tüm evrene karşı gele bilmek için senden vazgeçiyorum”

Bu cümleler ona pek fazla sökmüyordu ona gerçek bir şeyler lazımdı.

” Şimdi ne olacak dersin Karan ? ”

Dedim titreyen sesimle 

” Ölümün eşiğinden dönmek nedir bilir misin sen ? “ 

Diye sordu elinde ki silahı kafama sıkıca dayarken o an sadece boğazımda beliren yutkunmayla durdura bilmiştim kendimi .

” Peki sen ölümünün aşık olduğun kişiden olmasına bile razı olan beni bilir misin  ? ”

Dedim dudaklarımdan çıkan kısık sesle o an yüzümden süzülen yaşların arasından eğilerek bedenime yavaşça yaklaştı ama bir gram bile dokunmadan acımasız sesiyle 

” Sen mi aşıksın Duru Akar o zaman kalbini elimden geldiğince çok parçalayacağım ! ”

Karan Karahan ⚠️

Karan büyük pencereden dışarıyı izlemeye

başlamıştı her zaman ki gibi .  Dışardan bakılınca insanlar ne kadarda  mutluydu .Dondurma yiyen küçük çocuklar onlarla ilgilenen anneler, kahkaha attan gençler, banklarada oturan yaşlı teyzeler . Keşke mutlu olmak bu kadar basit olsa.  Bu mutlu insanlar dünyanın karanlığını bilmeden yaşıyorlardı . Oysa hergün yeni biri ölüyor, katlediliyordu. 

“Tık tık ”  

kapının sesiyle Karan düşüncelerinden sıyrılıp. 

“Gir “ 

dedi . Sesi herzamankinden daha soğukdu. İçeri giren yakın koruması Efeydi  .   

” Abi istediğin bütün bilgileri buldum ”

dedi.  Karan Efeye bakıp koltuğuna oturdu . Elini cebine atıp sigara paketini çıkardı  bir dal yaktı 

“Anlat “ 

dedi . Soğuk bir sesle . Efe hafif öksürüp  “Abi Devin Ceyhan ile ilgili pek bir şey bulamadım ama ailesinin bir kaç yıl önce trafik kazası geçirip öldüklerini tesbih ettik “ 

 Karan sözünü keserek . 

” Nasıl öldüler “ 

dedi . Efe’nin gözlerine bakarak bir nefes aldı yaktığı sigarasından. 

” Kayıtlara hız kazası olarak geçmiş iki araba kafa kafaya çarpışmış ” . Karan yüzünde beliren ifade ile

” Devam et “ 

dedi . Efe tekrar konuşmaya başladı  “Adı Devin soyadı Ceyhan 1995 İzmir doğumlu ailesinin öldüğü kazada tek sağa kurtulan kişi bir çok farklı iş ve deneyimi var ama en önemlisi Karahan üniversitesinde okuması ”

diyerek Karana baktı . Karan hiç istifini bozmadan sigarasını küllüğe bastırıp yavaşça ayağa kalktı ve tekrar büyük camın önüne gidip düşünmeye başladı. Acaba bu Devin denilen kadın tam olarak kim ve ne saklıyor ? kimden, kimlerden saklanıyordu ? .  Karan ellerini şakaklarına götürüp ovmaya başladı. Bu olay onun için çok önemliydi hatta ablasının bile karşısına almıştı Devini Çağana yem etmek istiyordu ama yanlış giden bir takım olaylar vardı  ” Belkide bu sözler senin son sözlerini olur Karan Karahan  “ 

demişti . Karan düşündü kaybedecek birşeyi yoksa neydi bu gizlilik . Düşünmekten bunalan Karan arkasına döndüğünde Efenin orda olduğunu gördü ve  

” Başka bir şey bulamadınız mı “ 

dedi.  Sesi olduğundan daha soğuk ve otoriterdi. Bir an Karan’nın sesini duyan koruma yerinden fırlayıp

 “Yok abi başka bir şey bulamadık “ 

dedi . Kara sinirlenip elini masaya vurup hiddetle ” Ben size boşuna mı para veriyorum lan ”

Deyip sakinleşmek için tekrar bir sigara yaktı. Ve koltuğuna oturdu . Efe korkudan ne yapacağını unutmuş bir şekilde tekrar Karana baktı

 ” Abi kadın hakkındaki her şey bu kadar ” dedi korkuyla. Bunları söylerken bile sesi titremişti . Karan bir an düşündü ya tanıdığımız kişi aslında başka biriyse .  Karan Efeye bakıp ” Herhan gibi bir sicil kaydı var mı ya da görünen bir fotoğrafı ? Diye sordu . Efe  Karan’nın sakinleştiğini düşünerek ” Hemen araştırayım abi  “ 

dedi . Kara 

 ” Karakolda ki adamlarımza iyice sor soruştutur bak önceki olaya benzemesin  ”

dedi. Efe  bir an afalladı neden böyle bir şey istiyordu ki . Efe Karana baktı ve ” Tabi abi nasıl istersen hemen gidip dikkatli bir şekilde araştırtacağım ” Dedi . Karan eliyle çık işareti yapıp sigara izmaritini küllüğe bastırdı.  Efe hiç beklemeden sesizce dışarı çıktı. Karan ayağa kalkıp masada duran telefonunu alıp  Hiç beklemeden şirketten çıkıp arabasına bindi .Ve son hızla evinin yolunu tuttu . Evine geldiğinde arabadan çıkıp evin kapısını çaldı . Kapıyı hizmetli kız açmıştı Karan gözüne takılan ilk şey kızın bacakları olmuştu bir an düşündü bir erkeği etkilemek bu kadar kolaymıydı hizmetli kıza bakıp onu inceledi aslında o kadar güzel bir şey değildi ama bacak boyu bayağı iyiydi kızın yüzüne bakıp

 ” Yarım saate hazır ol “ 

dedi .  Kız sanki bunu bekliyormuşcasına başını hevesle salladı . Karan kapıdan geçip  ikinci kata çıktı . Telefonun yatağın üstüne atıp  hiç beklemeden  kendini soğuk suyun altına attı. Soğuk bir duşun ardından beline havlusunu bağladı ve banyodan çıktı o an telefonu çaldı . Karan yavaş bir şekilde yatağa doğru gidip telefonu eline alıp arayana baktı arayan Efeydi telefonu açıp kulağına götürdü ” abi karakoldan baktırdım fotografları sana da attım ” dedi . Karan telefonu indirerek gelen fotoğraflara hızlıca göz gezdirdi  ” Bu o değil  ” diyip .  Rahatca yatağa oturdu . Efe bir an duraksadı ” Abi bu kız  Baran Akar’ın kızı ” dedi .  Ve biraz bekledi tekrar  konuştu  ” İsmi Duru soyadı Akar ve şu an bizim şirketi batırmak için uğraşan narkotik şube polisi kendisi  ” Karan soğukkanlılıkla sordu ” Demek Devin Ceyhan’nın ya da Duru Akar ‘ın neyi sakladığını öğrendik işte şimdi oyun başladı skorlar eşitlendi geriye sadece bir gol atmak kaldı ”

Ve o golü Karan Karahan atmıştı …

Devam Edecek 

Aşk , seni vurabilecek bir silahı seni vuramayacağına inandığın birine tereddütsüz vermektir .

×