Eylül

Sonbaharın habercisi Eylül, bütün ihtişamıyla kendini göstermekte. Yavaşça süzülüyor yaz, ürkek bir gölge gibi güneşin yakıcı sıcağı yerini hırçın rüzgârlara bırakıyor inceden.

Ne söylüyor mevsimler?

Kainat hangi dilde konuşuyor, yağmurlar toprağa düşerken nasıl bir işleyişle tohuma can oluyor. Işıltılı gök gürültüsü yalnızca bulutlara mı eşlik ediyor yoksa toprağın bağrında uyumakta olan tohumu uyandırıp yeşermesini sağlayan sebeplerden sadece biri mi.

Görmeyi seçenler için, mekanı çevreleyen duvarların ötesinde onlarca yaşam sıralanıyor. Martıların çığlıktan devşirme sesleri eşliğinde bir vapur yanaşıyor iskeleye, işini iyi yapan kaptanın ince manevrası ve titizliğine şahit oluyorsun.

İyi, sade, dürüst…

Ulaşmalıydı belki de kapitalist düzenin bizden itinayla aldığı ya da çaldığı zamanın içindeki zamana ulaşmalıydı…

Nasıl mümkün olabilir, saatler bir salise dahi geriye işlemezken.

Belki de mevsimleri örnek almalı.

Kur’an gibi birden bire değil de peyderpey gelen mevsimleri.

“Kur’an ona bütünüyle bir defa da indirilseydi ya!” diyorlar. Oysa biz onu senin kalbine iyice yerleştirmek için böyle yaptık ve onu uygun aralıklarla parça parça gönderdik. (Furkan/32)

Amaçları gerçeği bulmaktan ziyade, maddi ve sosyal çıkarlarını korumak uğruna söylenmiş sözlerden ibaretti. O gün ve bugün de olduğu gibi kendilerine verilen değerlere dört elle sarılmak yerine eleştirmek kolay geliyordu. Peki ya ne yapmalı. İnsan iyiyi, sadeliği, merhameti, dürüstlüğü kısaca güzel olan herşeyi ruhuna sindirmeli. Öyle oldu bittiye getirmeden, mevsimler gibi vakitlice…

Hülya Koç

 

Harflerin Sen Hâli & Hülya Koç

İlk kitabım olan Harflerin Sen Hâli tüm online kitapçılar ve Pembevagonlar da satışta…

Harflerin Sen Hâli kitabımla; Sizlerle birlikte Maverayı ararken, aforizmaların bolca harmanlandığı, deneme, ve öykülerin bulunduğu yer yer karşılıklı samimi bir sohbet edasında, çayınıza çaydaş olmaya geldim…

Çaylar da hazırsa okumaya başlayalım mı ne dersiniz?

Kitabın içinde siz değerli okurlar için küçük bir sürpriz var. Sizden ricam o kısmı resmedip bana ulaştırmanız…

Keyifli okumalar dilerim…

Simurg

Simurg

Bohem ve kozmosun uyumu kadar kusursuzdu kaos…

Unutulmayan tek gerçek her güzel şeyin sonlu oluşu. Mevzu şu ki gönülsüz girdiğin yolları kuzu kuzu yürüyor olman çok şaşırtıyor, beni ve benimle birlikte içindeki asi ruhu. Umarım hayalden ibarettir yolun sonunda  bekleyen alıcı kurt. Öyle değilse şayet korkarım üzerine bir hayat yapışacak, bu sitemkar, ölçüsüz ve boğucu kıyafet.

İnanın, siz bu dünyadan olamayacak kadar saygın, muhteşem bir karaktere sahipsiniz ve bana lütfen inanın üstünüzde başkaları gibi eğreti durmuyor kişiliğiniz, zekanız kimseden ödünç alınıp çalınmamış, aslına amade taklitten uzak ve sadece siz. Hani o filmlerden devşirme replikler varya işte o kurulan cümleler dahi aykırı bir zekanın girizgahıdır. Gözlerim, ellerim, hatta tüm zerrelerim adınıza aşina, dilerim bir gün kokunuzada, dedi Cosmos.

Görüyorum, herkes hayran ve berduş, ateşe düşen böcekler gibi üşüşmekteler yalnız siz kime hayransınız elzem olan sadece bu değil mi. Söylesene Cosmos, Simurgun var mı bir cevabı…

Bu gün sürgün edilişinin ertesi, umarım çabuk diner sızın. En uzun ayrılığın bir nefes arası kadar sessiz. Fazlası, delirtici karanlık ve tenha.

Gölgeni terk etmek gibi anlamsız bir gidişti bu, sonu yine kendine çıkan. Adına ayrılık diyorlar, ayrılık lafzı adı altında ayrılamadıklarımızın diyetidir her gece yalnız izlenen ve gizlenen ay. Birde kahve kokulu sabahlara uyanmak.

Ah Simurg, keşfe çok değil biraz daha gönüllü olsaydın, hiçliği yok edecek kadar eşsiz bir cisme bürünecekti evren ve melekler ağlamayacaktı.

O ki adına müptela harfleri ezber etmekten usanmayan bir deli. Sana çıkan yolları engelsiz geçemeyeceğini bildiği halde, kan revan ve prangalı ayaklarına aldırış etmeden sol göğsünün üstüne saplanan okları temizleyip sarmadan yürüyordu. Söyle, ne zaman bitecek bu sürgün.

İşte o gün geldiğinde vuslata meftun zerreler, hasretinle değil  ışığınla yanacak ve kokun olacak Kaf dağının ödülü.

Simurg hiç gölgesini terkeder mi?

Hülya KOÇ

×