İnsan zamanın kıskacında kıvranır durur.
Gözleri bir noktada sabitlenmiş dünyaya bulanık, geçmişe buruk bakarken kıskıvrak yakalar kendini.
En çok da yaşarken bilmediği, sonradan hayatının en mutlu ânı olduğunu farkettiği zamanları özler.
Film şeridinin bazı kareleri yanık.
Net olanlarsa gayet net.
Kimileri kalpte asılı, kimileri ipte.
Daldan dala atlayıp duygu selinde boğuşurken birden dünya yeniden netleşir.
Ve bir kez daha anlarsın netleşen dünyanın ne kadar flu olduğunu.