Çocuk Hikayeleri Yazarı Yıldız Tek Gamlı ile Söyleşi

Değerli yazarımız, sizi daha iyi tanımamız için bizlere kendinizden bahseder misiniz?

02/10/1976 Ankara doğumluyum, aslen Nevşehirliyim. Ben “Anadolu insanıyım” demeyi tercih ediyorum. Muhasebe, İşletme, Sağlık İşletmeciliği, Hastane Yönetimi, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi bölümlerini bitirdim. Şu an Uludağ Üniversitesi’nde Almanca Arkeoloji öğrencisiyim. Özel bir hastanede 7 yıl muhasebe, devlet okullarında sözleşmeli İngilizce öğretmenliği, özel kurumlarda İngilizce ve İngilizce Drama öğretmenliği, AÇEV (Anne / Çocuk Eğitim Vakfı) de gönüllü annelik yaptım. TEMA Vakfı’n da aktif gönüllüyüm ve doğa ve çocuklar için çalışmaya devam ediyorum.

Hayat boyu eğitime ve kendimi geliştirmeye inanıyorum. Biriktirdiklerimi geleceğe aktarmak için de geleceği emanet edeceğimiz çocuklarımıza hikayeler yazıyorum.

Edebiyatla ilgilenmeye, edebi eserler yazmaya ne zaman başladınız?

Kendimi bildim bileli okumaktan ve yazmaktan zevk aldım. Bir gün kitaplar çıkaracağımı biliyordum ama hayat yoğunluğunda buna vakit ayıramıyordum. Kanserle dans ederken fark ettim ki hayallerimizi gerçekleştirmeden sevdiklerimize “elveda” diyebiliriz. Huzurlu ve sakin bir yaşamı seçtim ve Gökçe- Göksu serisi, Cemil Han’ın Maceraları, Kayıp Balerin, Büyüklere Küçüklerden Masallar, Bir Kapadokya Masalı ortaya çıktı.

Basılı veya e-kitap olarak yayında kitaplarınız var mı?

Şu ana kadar çıkmış olan 11 kitabım var, yazmaya ve geleceğe hayaller bırakmaya devam edeceğim.

Kitaplarınızın çıkış öyküsünü bizimle paylaşır mısınız?

Gökçe ve Göksu serisi 3/6 yaş grubuna, hep çocukların hayallerini süsleyen şatolar, saraylar, güzel balo elbiseleri giyip, hizmetçileri ile yaşayan çocukların değil, sıradan bir apartman dairesinde, aynı odayı paylaşan, doğayı ve hayvanları seven, koruyan, kreşe giden, parkta oynayan, arkadaşlarıyla ve/veya akrabalarıyla vakit geçiren, pazara, markete giden, hatta bazen anlaşamayan iki kız kardeşin öykülerinden oluşuyor. Bence her çocuk kahramandır.

Cemil Han’ın Maceraları 9 yaş üzeri, yemek yemeyi seven, biraz kilolu, spor yapmayan, bilgisayar başından kalkmayan, kitap okumayı sevmeyen, annesinin “uzaylı” olduğunu düşünen hatta bu yüzden “uzay ajanı” olmak isteyen Cemil Han’ın inanılmaz komik, kahkahalara boğacak maceralarından oluşuyor. Özellikle okumayı sevmeyen erkek çocuklarını kitapların büyülü dünyasına çekmek için yazdığımı söylemeliyim.

Büyüklere Küçüklerden Masallar ise benim için çok özel dört hikayeden oluşuyor. “Bunu yapmalısın, bu doğru değil! “dediğimizde; çocukların kafalarında ne oluştuğunu, neyi nasıl anladıklarını, hangi duyguyu nasıl yaşadıklarını, kendi dillerinden, kendi duygularıyla anlattıkları, her yetişkinin, her çocuğun okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.

Bir Kapadokya Masalı ise Peri bacalarının nasıl oluştuğunu mitolojik bir dille yazdığım, Kapadokya bölgesi araştırmalarım sonucu ortaya çıkardığım büyülü bir masalı anlatıyor.

Kayıp Balerin de yine 3/6 yaş grubu olup, iki kardeş olan Hira ve İkra’nın paylaşmayı, kardeşliği, kıskançlığı aynı anda öğrendiği, bir taraftan da anne babanın bu gibi durumlarda nasıl bir yol izleyeceğini anlatan keyifli, öğretici, sıcacık bir hikayeden oluştu.

Okumayı hoşlandığınız tür hangisidir?

O kadar çok ki … ve yaş aldıkça o kadar genişliyor ki anlatamam. Güzel dili olan, akıcı, bilim-kurgu, fantastik, tarih, sosyoloji, felsefi, biyografi, otobiyografi türü kitapları çok seviyorum. Bazen de hiç tanımadığım, ilk defa duyduğum bir şairin dörtlüğüne romanlar yazmak istiyorum.

Kendinize örnek aldığınız yazarlar var mı?

Her yazarın örnek alınacak bir tarafı olduğunu düşünüyorum. Benim gibi çocuklar Ömer Seyfettin, Yaşar Kemal, Tarık Buğra, Reşat Nuri Güntekin, Mevlana, Yunus Emre, Aşık Veysel gibi günümüze ulaşan her eseri okuyarak başladık. Lise dönemimde ise şaşalı İngiliz edebiyatı, karamsar Rus edebiyatı vardı. İlerleyen zamanda kitapların dünyasına girince; Japon, İskandinav, Meksikalı, Mısırlı, İranlı yazarlar hayatıma girdi. Dünya edebiyatı klasiklerinin nasıl bir dayatma olduğunu, çok farklı kültürlerin, inanılmaz dünyalarını bu sayede keşfettim. Bu anlamda sadece İngilizce, Fransızca, Almanca çeviri yapmayan bütün dünya edebiyatını çevirerek, hayatımıza sokan yayınevlerine teşekkür ediyorum.

Güncel çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Şu an elimde rahmetli TEMA Vakfı başkanı Hayrettin Karaca’ yla Yalova’ daki evinde çocukluğunu anlattığı, benim de hikayelere dönüştürdüğüm “Çocuk Hayri” var. En kısa zamanda okuyucuya ulaştırıp gelirini TEMA Vakfı’na bağışlamak istiyorum.

Kapadokyam, aynı zamanda memleketim ile ilgili büyük bir çalışmanın taslakları hazır ama sonuç sürpriz olsun.

Genç okurlara ya da çocuklara seslenmek ister misiniz? İletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Öncelikle böyle güzel sorular için teşekkür etmek isterim. Mesajıma gelince; ben çocuklara değil, çocukları geleceğe hazırlayan annelere, babalara ve öğretmen arkadaşlarıma seslenmek istiyorum:

Lütfen çocuklarımızın nasıl bir dünyada yaşamasını istiyorsanız öyle yaşayın, öyle bırakın ve çocuklarımızı öyle yetiştirelim.

Sevmeyi, saygı duymayı, doğayı ve hayvanları korumayı, paylaşmayı, iletişimi, görev almayı, çözüm bulmayı, sanata ve bilime değer vermeyi, merak etmeyi ve üretken olmayı gösterin ve bunu hayatınızda uygulayın. Sonrasında çocuklar zaten sizden gördüklerini yapacaklardır, bunu unutmayın. Sevgiyle kalın, teşekkür ederim.

 

Yazar Havin MOHUL (KİRİŞ) ile Soyleşi

Merhaba!

1-Değerli yazarımız, sizi daha iyi tanımamız için bizlere kendinizden bahseder misiniz?

Merhabalar,ben Havin MOHUL (KİRİŞ) 11.07.2001. Kars/Susuz doğumluyum.22 yaşındayım yazar aynı zaman da okul öncesi öğretmeniyim.Evli ve bir çocuk annesiyim.Şu an da Antalya/Alanya da yaşamaktayım.6 çocuklu çok güzel bir ailede yetiştim,3 erkek ve 3 kız kardeşiz.Bir abim var ,benden küçük iki erkek ve iki kız kardeşim var.Annem Gülay MOHUL ev hanımı ,babam Erol MOHUL müteahhit.Abim Fırat aşçı ,erkek kardeşim Arda lise de okuyor ,kız kardeşim Helin ortaokul ve diğer ikiz kardeşlerim Hira ile Muhammet Emin ise 2. Sınıfta okuyorlar.

2-Edebiyatla ilgilenmeye, edebi eserler yazmaya ne zaman başladınız?

Edebiyat ile 9 yaşında başladım ilgilenmeye ilk kitap okumaya da yine aynı yaşta başladım.Zaten kitaplarla tanışınca daha da sevdim Edebiyatı.Yaşım ilerledikçe de yazarlığa merak saldım ortaokulda Türkçe dersin de verilen bir ödev ile yazmaya başladım daha sonra böyle devam etti gizli saklı da olsa sürekli yazıyordum bir şeyler ardından üniversite yıllarında ilk kitabımı yazmaya ve yayınlamaya başladım bunun için büyük bir cesaret gerekiyordu açıkçası.Univeristenin ilk yılları pandemiye denk geldiği için sürekli evdeydim ve artık saklayarak yazmak yerine yayınlayabilirim evet neden olmasın dedim kendi kendime ve bu şekilde tamamen resmi olarak Edebi hayatıma kesin bir yön verdim.Bunun dışında bana ilham veren bir kişide vardı tabi ki bu da annem di.Annemin de Edebiyata ilgisi vardı hatta yazdığı fakat resmi olarak yayınlamadığı şiirleri var bunun dışında yaşadıkları ve yaşadıklarımız da beni yazmaya daha çok teşvik etti.

3-Basılı veya e-kitap olarak yayında bir kitabınız var mı? Henüz bir kitabınız yoksa eğer kitap çıkartmayı düşünüyor musunuz, böyle bir hayaliniz var mı?

Basılı olarak üc adet kitabım var.

İlk kitabım 2021: Terk Edilişin Sabahı (ikinci basım yılı 2023)

İkinci kitabım 2022: Kendimi Bulmaya Gittim

Üçüncü ve hayatımın dönüm noktası dediğim kitabım 2023: Dilruba “Tüm kız çocukları adına”

Bunların dışında bilindik bir sitede yazmaya devam ettiğim paranormal türünde bir e-kitabım da var.

4-Kitabınızın (kitaplarınızın herhangi birinin) ortaya çıkış öyküsünü bizimle paylaşır mısınız?

Tabi ki aslında üçünün de farklı bir hikayesi ve anısı var bende fakat ben üçünü ve hayatımın dönüm noktası dediğim kitabım Dilruba’nın hikayesini anlatmak isterim.Açıkçası ben ilk başta Dilruba’yı yazmaya başlamıştım bir e-kitap olarak ve ismi de Annem ve Ben idi.Tamamı aslında doğer iki kitabımda da olduğu gibi gerçek kurgu karışımı bir kitaptı ilk başta çok güzeldi fakat sonlara doğru biraz değişiklik yapmak istedim ardından okunmaya başlayınca bir anda korktum açıkçası insanların yaşadığınız olayları bu kadar açık bir şekilde bir anda okuması tuhaftı ve beni de bir anlık korku aldı kitabı yayından kaldırdım ve bir sene boyunca açıp kendim dahi okuyup bakmadım. Bu süreçte farklı yazılar ve hikayeler yazmaya devam ettim.Ardından ilk cesaret edip ilk kitabımı çıkardım sonra ikinciyi ve iki sene sonunda içeriğinin hikayesini değiştirdiğim Dilruba’yı çıkardım.Ve itiraf etmeliyim ki yazmak aslında benim için bir tedavi yöntemiydi.

5-Okumayı hoşlandığınız tür hangisidir?

Genelde gerçek hayattan alıntılanan roman türlerinden hoşlanırım bunun yanı sıra polisye,tarih ve hayatıma bir çok yönden anlam katan her türlü kitap beni etkiler.

6-Kendinize örnek aldığınız bir yazar veya yazarlar var mı, varsa bunlar hangileridir?

Size burada edebiyat dünyasında bir çok yazar sayabilirim açıkçası ama bu soruya beni yazdıklarıyla hayattan gerçek hikayeler almış ve iz bırakan,okudukcatüm.bedenime ruhuma işleyen yazarları örnek aldığımız söyleyebilirim.Şu an ki yeni nesil yazarlardan çok ben gerçekten yazar olan yazarları örnek alıyorum bu da tabi ki geçmiş eski yazarlarımızdır.

7-Güncel çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Şu an da belirli yazı sitelerinde kısa kısa makale ya da hikaye türünde yazılar yayınlıyorum Bunun dışında e-kitap olarak yazmaya devam ettiğim paranormal türde bir çalışmam var.

8-Genç okurlara seslenmek ister misiniz? Genç okurlara iletmek istediğiniz bir mesajınız varsa röportajımız vesilesiyle düşüncelerinizi paylaşır mısınız?

Tabi ki genç okurlara şunu söylemek istiyorum tabi ki yazmak herkesin hakkı burada yazarlarımız umarım alınganlık göstermezler ama herkes gerçek bir yazar olamıyor gençlerimiz gerçek hayattan soyutlanmış,hayaller ile dolu , olağanüstü kitaplardan çok gerçek edebi değeri olan kitaplar okumalı onlara gerçekten hayattan soyutlanmış ve mümkünü olmayan hikayeler yerine gerçekten hayattan dersler içeren ve edebi olarak, düşünce olarak ruhen bir çok şey katacak milyonlarca yazar ve kitap var bunlara yönelebilirler çünkü gerçek hayat lise aşkı yaşayan vb. Olağanüstü hayatlar hayaller yaşayanlarla değil daha farklı şeylerle daha farklı insan ve hikayeler ile dolu.Tabi ki herkes istediğini okuyabilir fakat bir şeyleri öğrenmek ve kendimize ruhen düşünce olarak bir şeyler katmak istiyorsak gerçekten yazar olan yazarlarımızın kitaplarını okumalıyız hayat çok farklı bir yönden ilerliyor.

Sizi tanıdığımıza memnun olduk. Röportajımıza ayırdığınız değerli vaktiniz için çok teşekkür ederiz. Size İhakalem edebi web sitesi olarak yazın hayatınızda başarılar dileriz.

 

 

Yazar Veyis Yatkın ile Söyleşi

Merhaba!

1-Değerli yazarımız, sizi daha iyi tanımamız için bizlere kendinizden bahseder misiniz? 

Tabiki, öncelikle nazik davetiniz için teşekkür ediyorum sizlere. Adım Veyis Yatkın, 1982 İstanbul doğumluyum. Evli ve 1 çocuk babasıyım. Vatani görevimi yaptıktan sonra bir müddet babam ile birlikte ticaret ile uğraştım, lakin hem daha sakin bir yaşam hem de sevdiğim kişiler ile sevdiğim işi yapabilmek adına ve hayalim olan gönül sultanlarını tertemiz kalplere işleyebilmek adına öğretmenlik mesleğini seçme kararı alıp babam ile uğraştığım ticarete veda ederek hayallerime yelken açtım diyebilirim.

Ve şu anda tertemiz kalplere bu sevgiyi aşılayabilme gayretinde hem eğitimcilik hem hikâye anlatıcılığı hem de yazarlık vazifemi severek yapmaktayım.

2-Edebiyatla ilgilenmeye, edebi eserler yazmaya ne zaman başladınız?

Edebiyat ile olan ilgim lise yıllarında Fuzuliye ait bir şiiri okumam ile adeta alevlendi diyebilirim, tabi ki o zamanlar bu şiirleri Fuzuli sevdiği bir kadın için yazmış deyip çok etkilenmiştim, lakin şiirlerin altında ilahi bir mesaj olduğunu anladığımda hayranlığım daha da arttı, bizde sevdik, sevildik o dönemlerde, bu heyecan ile başladık şairlerimizden şiirler okumaya, amatörce yazmaya, güzel anılar ile dolu günlerdi, tabi ki yazdıklarımız beğenildikçe edebiyata olan isteğimiz önüne geçilemez bir hal aldı ve nihayetinde çeşitli dergilerde naçizane şiir yazan, deneme yazan bir yazar olarak bulduk kendimizi.

Sonrasında ise yazma kabiliyetimizi daha güzel bir sevgi çeşidi olan gönül sultanlarını tanıtabilme sevdirebilme çabası için kullanır olduk, şimdilerde ise hem duygu halimizi yansıtabilme, bazen de gördüğümüz haksızlıkları, mutlulukları ve hayata dair gördüklerimizi paylaşabilme amacıyla bu hizmetlere devam ediyoruz.

3-Basılı veya e-kitap olarak yayında bir kitabınız var mı? Henüz bir kitabınız yoksa eğer kitap çıkartmayı düşünüyor musunuz, böyle bir hayaliniz var mı?

2022 yılında insan-ı kamil öğretmen ve derviş öğrenci başlıklı ve gönül sultanlarını öğrencilerimize ve yetişkinlere tanıtabilme gibi ulvi bir amaca hizmet etmek amacıyla ilk kitabımı çıkartmak nasip oldu.

Hemen ardından 2023 yılında daha birkaç ay önce piyasaya çıkan ve beğenilen çocuk serüven kitabımız Kerem Ali’nin İstanbul Maceraları ( Aziz Mahmut Hüdayi ) kitabımızı çıkartarak gönül sultanlarını tanıtabilme, sevdirebilme sevgisini bir adım ileriye taşıdık diyebilirim çok şükür,

Katıldığımız tv programları ve fuarlar ile çok daha geniş kitlelere ulaşabilme gayretindeyiz, yapacağımız röportajda buna vesile olur inşallah.

4-Kitabınızın (kitaplarınızın herhangi birinin) ortaya çıkış öyküsünü bizimle paylaşır mısınız?

Kerem Ali’nin İstanbul Maceraları (Aziz Mahmut Hüdayi ) kitabımızı hazırlık aşamasında iken İstanbul Üsküdar da türbesi bulunan Aziz Mahmut Hüdayi Hazretlerinin kabrini ziyaret ettim, ilk kitabımı yazmak 1 seneden uzun sürmüştü lakin bu kitabımın daha hızlı yazılması ve temiz kalplere daha çabuk ulaşmasını bütün kalbimle istiyordum, tüm temiz duygularım ile bu yüce Sultanın huzurunda dualar edip, Rabbimizden yardım diledik, eve geri döndüğümde ise tüm bedenime yayılan bir istek ile birde baktım ki Kerem Ali’nin İstanbul Maceraları kitabımızı 5 günde yazıp tamamlamışım, bu hatıramı unutamam, kitabımızın çıkış öyküsü de budur.

5-Okumayı hoşlandığınız tür hangisidir?

Tarihi, tasavvufi kitaplar, batı klasikleri ve şiir kitapları dahil geniş bir okuma yelpazem mevcut.

Lakin doğu klasikleri tasavvufi eserleri okumayı daha çok seviyorum diyebilirim.

6-Kendinize örnek aldığınız bir yazar veya yazarlar var mı, varsa bunlar hangileridir?

Kendi stilimi oluşturma gayretinde olduğumu belirtmek isterim.

7-Güncel çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Tabi ki, şu anda yazarlık vazifeme devam ediyorum.

Edebi Kültür ve Sanat Dergisi’nde şiir çalışmalarım

Hayrendiş.com’da deneme çalışmalarım devam etmektedir.

Halihazırda piyasada Kerem Ali’nin İstanbul Maceraları kitabım yer almaktadır. Ayrıca Ortaokul öğrencilerine yönelik eğitim camiasındaki ilk çalışmalardan Menkıbe Atölyesi projemiz ile çocuklarımıza menkıbeler, hikayeler anlatmaktayız.

8-Genç okurlara seslenmek ister misiniz? Genç okurlara iletmek istediğiniz bir mesajınız varsa röportajımız vesilesiyle düşüncelerinizi paylaşır mısınız?

Genç okurlarımıza verebileceğim en önemli mesaj doğu ve batı klasiklerini okuyup mutlaka kıyaslama yolu ile aradaki farkı görmeleri olacaktır. Dil ve ölçü zenginliğimiz tüm gerçekliği ile ortaya çıkacaktır.

Ve gençlerimizden özellikle şiir ile ilgilenmelerini, Cahit Zarifoğlu’nun dediği gibi ‘’bazen bir insanı yahut da bir ağacı ya da kanadı kırık bir kuşu’’ sevmelerini ama mutlaka sevmelerini isteyeceğim.

Sevmenin güzelliğini, gençlikleri ile birleştirip kalıcı, silinmez izler bırakmaları en büyük arzumdur.

Sizi tanıdığımıza memnun olduk. Röportajımıza ayırdığınız değerli vaktiniz için çok teşekkür ederiz. Size İhakalem edebi

web sitesi olarak yazın hayatınızda başarılar dileriz. 

 

 

×