Zevahir Ölümcül Aşk

1 – Gerçekle Yüzleşme

 

Öncelikle kitabıma bir şans verdiğiniz için teşekkür ederim iyi okumalar dilerim 🙂

Beni sevebilecekken nefret ettiğin bi kıza dönüştürdüğün için özür dileyeceksin ! ”

Yanlızlığın en kör kuyusunda gözlerin anlamlı olmadığı yer burası bir tek iliklerime kadar işleyen o dolmuşluğun verdiği deli cesaret , ne unutabiliyorum ne de atlatabiliyorum kalbimin acısını. Öyle çığlık çığlığa bağırıyor ki susturmakta zorlanıyorum bazen. Öyle yorgunum ki ne sabah , ne akşam kalkamıyorum yerimden ama sorsan derdim yok, mutluyum. Sormadı kimse halimi. Soranlara da ben söyleyemedim. 

” Kim niye sevsin ki beni ? ”

Aral Demir

20 Yıl Önce

O karanlık günde ilk defa etrafındaki insanların hepsinin 

Dışarıdan gelen gürültü sesleriyle irkildim karşısında duran annesine göz ucuyla bakarken 

” Aral 

Gözlerinden akan yaşların giydiği siyah elbisenin üzerine birer birer damlası ile

” Anne ”

Çaresizliği hissettiğim andan itibaren 

” Seni her zaman seveceğim sakın unutma . ”

Hıçkırıklar içerisinde 

” Anne hayır ! ”

Talihsiz bir şekilde öldürüldüğünü fark ettim

Bu lanetin sebebinin hep ben olduğumu bilsemde .

2 Yıl Önce

– Aral ? 

Kızın sorusu karşısında sessiz kalmıştı .

– Kötü bir rüya mı gördün ? 

– Hepsi geçti ben yanındayım .

Fakat kalbi ilk defa bu kadar soğuk değildi .

Bencil kalbi hâlâ bir başkasının sıcaklığını hissediyor .

Bu mutluluğun devam etmesini istedim ama .

Sanki dalga geçer gibi ;

– Aral ! 

Kız farklı bir adamın kollarında başına silahın namlusu 

dayanmış vaziyette gözlerinde akan yaşlarla Arala yalvarıyordu .

– Yardım Et !

Fakat ellinden hiç bir şey gelemeyen Aral kalbinde büyük bir boşluk hissetmişti.

-Kendin gibi davranmazsan böyle olur 

Yalnızlık sana daha çok yakışıyor Aral Demir !

Tek umudum da bununla birlikte uçup gitmişti .

Tek istediğim terk etmektir her şeyi . Şimdi bir enkazın üzerinde uyuyorum , toplamak gelmiyor içimden . Kalkıpta gidemiyorum . Ben öylece yarım kaldım .

Artık tek başımayım .

Sadece intikam için yaşayacağım . 

Günümüz 

– Selam millet ! 

Ofisin kapısından içeri girdiğim andan itibaren kendimi pozitif enerjiye bürümüştüm bu beni olduğum biri gibi yansıtıyordu .

– Kahvaltı yapmayanlar için kahve ve çörek getirdim .

Gülümseyerek etrafıma bakındığımda karşımda dikilen Kağanı görmüştüm sempatik bakışlarıyla beni baştan aşağı süzerek güldü .

– Hoş geldin Almila .

Diğer bir taraftan Sude ve Mert çıka gelmişti ellerimde ki kahve ve çörekleri alarak masaların tam üzerine koymuştular .

– Harika ! yine Aral bey yok ortalıkta .

Yine sinirlenmemek için kendimi zorla olsada tutarken boş olan koltukla göz göze gelmiştim .

– Sigara içmek için dışarı çıktı , iki saat önce  .

Beynimde yanıp sönen elektriğin atmasıyla yüksek gerilim hattına dönmüştüm .

– İki saat mi dedin sen !

Duyduğu yanıt karşısında afalayarak karşısındakilerle göz göze gelmişti .

Aral Demir

Kundura ayakkabısından çıkan derin sesle parmakları arasında duran sigaradan derinden içine çekti .

– Lütfen öldürmeyin beni ;Ne isterseniz yaparım !

Genç çocuk yerde gözleri bağlı bir şekilde dizlerinin çökmüş bekliyordu .

– Cidden her şeyi yapar mısın ? Ne kadar da çömertsin ! Pekala , yaşamak istediğinin farkındayız .

Gösterdiği cüretkar cevapla birlikte .

– Ama biz RH- karaciğerin ve kalbinle daha çok ilgileniyoruz .

Sonunda ona ne olacağını söylemek en net cevaptır aslına bakılırsa .

– Lütfenn !

Yalvarmaya başlayan çocuk bu sefer kendini acındırmaya çabalıyordu .

– Bak ne diyeceğim , orda ki hedefi vura bilirsen gitmeme izin vereceğim , hatta borcunu ödemen için daha fazla 

zaman bile tanıya bilirim .

Gösterdiği dart tahtasının önüne çekmişti çocuğu .

– Hazır mısın ? En iyi atışını yap bakalım .

Çocuğun elini sıkıca tutarak oklardan birini parmaklarına geçirdi atış yapmaya hazırlanırken.

Aral’ın ellerinden fırlayan bıçak hızla dart tahtasının hedef noktasında belirmişti .

– Bu ne lan ! 

Bağıran kilolu adam neye uğradığını şaşırmış gibiydi .

– Günün ortasında burda ne halt ediyorsunuz ! Çok yorucu bir gün .

Aral cümlelerini seçerken çok dikkatliydi adeta bir edebiyat hocasına dönüşüyordu .

– Hey , ne bok yediğini sanıyorsun sen ?

Çocuğun yanında ki adam ayağa kalkarak Arala yaklaşmıştı ki .

Cümlesini tamamlamasına dahi izin vermeyen Aral adamın ona doğru uzattığı parmaku tuttu diğer elinde duran bıcağı adamın keskince boğazını yırtmıştı fışkıran kanlar Aralın beyaz gömleğine bir leke misali gibi sıçramıştı .

– Neden ofisinde kalıp normal bir insan gibi davranmıyorsun ki ? 

Sert sözleri bir o kadar anlamlıydı ama anlayana .

Ona büyük bir hayretle bakan adamlar yerlerinde öylece kala kalmıştı .

– Böylece buraya gelip seni aramak zorunda kalmazdım !

Adamların gözlerinde ki öfkeyi gören Aral öldürdüğü adamın bedenini kullanarak silahtan gelen mermilerden kaçınıyordu .

– Öldürün şu iti ! 

Ona yaklaşan adama doğru tuttuğu cansız bedeni fırlatmıştı yerde duran demir paslı sopayı alarak arkasından gelen başka bir adamın baş kısmına hızla vurdu .

– Seni oruspu çocuğu !

Yerde duran adamın kravatından tuttu ardından kendine biraz daha yaklaştırdığı adamın kravatından çekti ve yerde iyice sürttükten sonra duvara yapıştırdı .

– Sen benim kim olduğumu bilmiyor musun lan ! 

– Beni öldürürsen he.. 

Boynunda duran kravatını iyice sıkan Aral adamın konuşmasına bile fırsat vermeden onu infaz etmişti .

…………………………………………,……………………………………….

Yüzünde ki gerilmeyi ekrana gelecek şekilde tuttu ardından bilgisayarın tuşlarına basarak yazmaya başladı .

– Erkekler aşkı sadece romantizm yüzünden hatırlar .

Yazdığı cümle ile kafası karışan Almila başını bir kaç saniye ekrandan çekti karşıdan gelen Aralın hiç istifini dahi bozmadan asıl bir şekilde yürüdüğünü fark etti .

– Saatin kaç olduğundan haberin var mı senin ! 

– Almila ? 

Ona sadece küçük bir böcekmiş gibi bakan Aral , Almilaya bizzat bunu hissettiriyordu .

– Sigara içmeye çıkmıştım .

– Ciddi olamazsın ! Nasıl bu kadar utanmaz ola biliyorsun ? 

Çalan telefonla cümlelerini toparlamaya çalışsada sinirlenmeden dura mıyordu oysa ki onu defalarca kez uyarmıştı .

– Biri şu lanet olası telefonu aça bilir mi ? 

– Merhaba , Daren İletişim …

Konuşmasını şöyle bir gözden geçirirken .

– Ah , nerde kalmıştım ?

– Nasıl bu kadar utanmaz olduğum konusunda kalmıştın .

– Doğru ! böyle devam edemezsin .

– Ne kadar yoğun olduğumuzu biliyorsun Aral ! Ve saatlerce gelmiyorsun .

– Sen ne beni dinlemiyor …

Ayağa kalkan Aral eline aldığı belgeleri Almila’ya teslim ederken yüzünde boş bir ifadeyle .

– Sigara içmeye çıkıyorum .

Eline aldığı belgelere kısa bir göz gezdirdikten sonra Aral’ın işini çoktan bitirdiğini fark etmişti.

– Neden hala şu adamı kovmuyorsun Almila ! 

– Çünkü işini çok iyi yapıyor .

– Pardon ?

– Başına buyruk herfin teki , ama işinde çok iyi .

Şaşkınlıkla ona bakan Sude duyduklarına inanmıyordu .

Ama yapacakta pek bir şey yoktu .

Aral Demir

Suç kartetlerinin virüs gibi yayıldığı bir çağda yaşıyoruz .

Bu karterler gece gündüz demeden insan ve organ ticareti yapıyorlar sattıkları uyuşturucularla.

Suça yönelmekten başka seçeneği olmayan insanları kullanarak ucu bucağı olmayan bağımlı insan zincirleri oluşturuyorlar .

Bu bağımlılarda en sonunda tuzağına düştükleri kartetlerin bünyesine katılıyorlar .

Günümüzde masum bir vatandaşla bir kartel üyesine bir birinden ayırt etmek imkansızdır .

Bu şehrin bir ahlâksızlık yuvası olması an meselesi .

Bu işi hukuki yollarla çözemeyiz , onların her birini teker teker yok etmek zorundayız .

Soruşturmadan kaçınmak için izlerini gizleyecek kadar zekiler , önce karşı taraf saldırmadığı sürece onları tutuklamaya kalkarsak haskız yere biz suçlu olacağız .

Çünkü gerçek bir yetkili asla kaba kuvvete başvuran taraf olamaz .

Aral artık gölgelerde saklanarak çalışmayacak .

Fakat sizlere sunduğum olanak resmi olamayan görev gücü , Süikast Timi .

Dışardan sıradan gibi görünen bir mekanın operasyonumuzu için üs olarak kullanacağını biliyorsunuz .

…………………………………………,……………………………………….

Siyah kapıdan içeri giren Aral gözlerinde ki kayıtsız ifadeyle karşısında duran Ufuk’a baktı .

– Aral hoşgeldin , içeri gel .

Hoşnutsuzlukla etrafa bakan Aral , Ufuğun yanında ki sandaleyeye geçerek oturdu .

– Neden bu kadar erken geldin aslında merak etmedim değil ? 

O sırada aklına bir anlığına da olsa iş yerinde ki kadın gelmişti onu bir türlü rahata bırakmamıştı .

– Erken çıkmak zorunda kaldım . 

Adam büyük bir kahkaha atarak Arala döndü .

– Her neyse , patron bu sefer güzel bir sigara seçmiş kötü sigara aldığın zaman nasıl şikayet ettiğini iyi biliyorum .

Masanın altında duran deri çantayı çıkartarak masanın üzerine koydu ardından çantanın iki tarafında bulunan kilitleri açtı kapağını açtığında Aralın beklediği gibi silah ve bir kaç mühimmat vardı adam çantanın içinde bulunan sigara kutusunu çıkartarak Arala uzattı .

– İşte .

Eline aldığı sigara paketini açıp içinden bir dal çekti .

Bu bir klasiktir hafif boğucu ama epey güçlü dumanlı bir tadı ola bilir ancak adının hakkını veren hassas bir içeriğe sahiptir .

– Patron koordinatları’da verdi .

Sigaranın üzerinde yazılı olan isme kısaca göz gezdirerek .

– Ali Sancar 

Ama ismi bilmesine pek gerek yoktu o zaten çoktan biliyordu .

– Hiç değişmemişsin .

20 Dakika Sonra 

– O kadar çok kilo almışsın ki seni nerdeyse tanıyamayacaktım . Ben gittiğimden bu yana iyi yiyip içmişsin .

Adamın sertçe kafasını zemine bastırarak daha fazla acı çekmesini görmeyi bekliyordu .

– Nasıl lan ? Senin öldüğünü duydum ! 

– Problem hep sendeydi . 

Paketen çıkarttığı sigarasını dudaklarının arasına koymuştu.

– Her zaman kendi gözlerinle görmediğin şeylere çok kolay inanan biriydin .

Belinde duran silahını çıkartıp namlusunu Ali’nin tam kafasına dayamıştı .

– Cehennemde görüşürüz ! 

– Bekle! Ben değildim yani o gün oraya seni çağırdım ama beni bilirsin ona asla zarar vermezdim aslında Ahu’nun

Gözlerinde beliren aşık olduğu kadının ismini ağzına dahi almasına müsaade etmeden büyük bir gürültü ile tetiği çekti .

– Onun adını ağzına dahi alma , sakın !

Silahını tekrardan beline koyduğu sırada yüzüne vuran güneşin ışığından tanımıştı onu bu oydu .

– Almila Karal !

Gözlerinde beliren korkuyu Aralın onu fark ettiğini anladığı anda silmişti kalbinde atan ritmik bir ses ona koşmasını söyler gibiydi fakat o sadece yerinde dura bilmişti .

– Aral ?

Aral’ın sert bakışları arasında kala kalmıştı neden bir anda tuttuğu dileği gerçek olmuştu ki ?

1 Saat Önce  

Geri gelmeyecektir eminim pekala bu kadar yeter onu bu sefer kesinlikle kovacağım .

– Almilaa ? 

Kim olduğunu sanıyor ? Her zaman başka birini işe ala bilirim .

Tek istediğim biraz da olsa tavırlarını düzeltmesi .

– Almilaa ?

O yakışıklı işinde iyiyse ne olmuş yani onun gibi biri ile daha fazla çalışamam , olmaz ! 

– Almilaaaa !

Panikle sandalyeden düşmek üzerinde olsamda gözlerim açılmışcasına benim adımı kulağımın dibinde bağıran adama döndüm .

– Seni korkutmak istememiştim ama dakikalardır seslenmeme rağmen cevap vermiyorsun ? 

– Özür dilerim düşüncelere dalmışım .

– Bekle neden burdasın Berk senin şuanda güvenlik kameralarının değişmesi için müşterilerle görüşmede olman lazım değil mi ? 

– Ah şey bir kaç bir şey oldu ama .

Cebinde ki telefonun çalmasıyla duraksayan Berk cebinden çıkardığı telefonu açarak .

” Alo buyrun , şirketinizle ilgili tüm bilgileri içeren dosyayı kaybettim , ne iki saattir benim gelmemi mi bekliyorsunuz ah bu kötü olmuş .

– Sen ne dosyayı mı kaybettin ! Ve gelmeceğine dair kimseye bir şey söylemedin öyle mi ? 

– Şey hayır söylemedim .

Kafamdan yavaşca yükselen dumanlar ile karşımda duran Berke saldırmamak için kendimi zor tutuyordum .

– Bak biliyorum yaptığım çok …

– Seni öldürme mi ister misin ? 

Sakin ol sakin ol Almila her şey hâl olacak sen yeter ki derin derin nefes al .

Ama yok olmaz böyle şirket elden gidiyor ve ben sadece böyle duruyorum yok ben bunu öldüreceğim !

Akşama Doğru

– İyi günler Alimal Hanım .

– Bende iyi bir gün geçirmeyi isterdim ama . 

Halletmesi gereken tonlarca iş olmasına rağmen bir de Berkin işleri ile uğraşması onu deli ediyordu . Hiç değilse bugünü zor da olsa bitire bilmişti .

Elinde ki telefona uzun uzun bakmıştı Arala mesaj atıp atmamak konusunda tereddüt ediyordu ama yapacak bir şey yoktu kendisini toparlaması için onu uyarması lazımdı .

– Ofise gelmiyor musun ? Kaçtığını zamanları telafi etmen gerekiyor .

Aynen böyle yazacaktı haddini bildirmesi gerekiyorsa bildirecekti asla geri adım atamayacaktı .

Gönderildi …

Kalbi ani bir şekilde sıkışmış gibi gergin hissediyordu derin bir nefes alarak merdivenlerden indi karşısında duran sokağa kısa da olsa baktı .

– Keşke sihirli bir şekilde bir anda karşıma çıksa . 

Sokağın ortasında beliren yüzü bir daha asla unutamamıştı silahı adama doğru doğrultuyordu ve aniden gözleri benimkilerle buluştu işte bu ölüme bir kalaydı .

…………………………………………………………………………………..

Gözleri sanki okyanusun o mavi tonuna kafa tutarcasına koyu bir maviydi . Sonunda Aral kendisine gelebilmişti . 

” Senin azrailin , karanlığın olmaya geldim “.

Diyerek tekrar gözlerini kızın gözlerine kilitledi . Kızın gözlerinde tek gördüğü şey korkuydu . Genç kadın anlık bir cesaretle arkasına bakmadan koşmaya başladı. Aral bir an afalladı genç kadından böyle birşey beklemiyordu . 

Aral kendine geldiği gibi kızın arkasından koşmaya başladı. Genç Kadın karanlık sokağa doğru son kızla koşmaya başladı. Arkasına baktığında onu kovalayan adamı göremedi bir an durarak izin kaybettirdiğini düşündü .koşmak için tekrar arkasının döndüğünde sert birşeye çarpmasıyla yere düşmesi bir oldu . 

Kafasını kaldırdığında onu kovalayan Aral’ı gördü . Aralın yüzünde pis bir sırıtış vardı. Aral için kızı yakalamak çok kolay olmuştu. Almila’nın tekrar kaçmaya çalıştığını görerek kolunu sertce kavradı.

” Karanlığımdan kaçacak güce sahip değilsin ! ”

Erkekler anlamakta güçlük çektikleri kadınlara daima boylarından büyük sözler veriri , asla yerine getiremeyecekleri vaatlerde bulunur .

Devam Edecek…

Katılın!

Hoşgeldiniz
Yazılarınızı, Şiirlerinizi, Videolarınızı, Resimlerinizi Paylaşın

Yorumlar

@peepso_user_65(haziranege62)
Wattpad Kulanıcı Ad : Haziranege62
×